Başbakan Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs'taki ABD ziyaretinde çantasından üç önemli dosya çıkaracak. Terör, Suriye ve TAFTA (Atlantik Ötesi Serbest Ticaret Anlaşması). İlk iki soruna hepimiz aşinayız ama nedir bu TAFTA?
1994'te ABD ve AB arasında ilk resmi görüşmelerin başladığı Atlantik'in iki yakasını birleştirme projesi. 20 yılda Kuzey Amerika ve AB'yi birleştirecek bir serbest ticaret alanı yaratıldı. Gümrük tarifeleri sıfırlandı. Yaz sonunda da iki blok arasında tam liberalizasyon için imza atılacak.
Amaç, tek ülkeye dönüş. Fakat her zamanki gibi "Tarife Dışı Engeller" sorun. Çünkü tüm sosyal norm ve düzenlemeler değişecek. Tıp, enerji, deniz ulaşımı, hukuk ve eğitime kadar pek çok sektör işin içine girecek. Anlaşmadan muaf olan tarımda da gıda ürünlerinin "sanayi katma değeri oranı kadar kısmı" anlaşma kapsamında olacak.
***
Peki,
ABD ve
AB'nin yani
iki blokun birleşmesi Türkiye'yi niye ilgilendiriyor?
AB'nin Gümrük Birliği (GB) ortağıyız. Tek ülkeye dönüş yolculuğunda ABD ve AB, serbest ticaret anlaşmasına imza atarken AB, bize de sormak, onayımızı almak durumunda. Para dergisi yazarı
Dr. Murat Uğur Aksoy'un dikkat çektiği gibi "Serbest ticaret anlaşması münferittir. GB bir pakt."
AB uzmanı
Can Baydarol "Nevi şahsımıza münhasır bir
gümrük birliğimiz var. AB'nin yaptığı anlaşmalara otomatik olarak taraf olmamız gerekirken, olamıyoruz! AB'nin GB'nin içine teknik olarak giremedik" diye özetliyor. Bu, GB alanındaki tüm mallar Türk pazarına giriyor ama Türk malları AB dışındaki ülke pazarlarına serbestçe gidemiyor, demek.
***
20 yıldır siyasetçilerimizin kafa karışıklığından dolayı GB'nin hukuki statüsü belirlenemedi. Bu yüzden hem haksız rekabet sorunu çözülemedi, hem de özellikle UND'nin sürekli gündeme getirdiği "
taşıma kotaları" sorunu aşılamadı. Haksız rekabeti önlemek için AB dışındaki 23 ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladık. ABD, imza atılmayan ülke sıralamasında liste başı ama Ankara Büyükelçisi
Ricciardone, "Daha zamanı değil" diyerek bir çıkış yaptı, Washington'un tavrını ortaya koydu.
***
Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan ise, AB'ye "
GB'den çıkarız" tehdidini savuruyor. "Ya GB'yi revize edin ya STA" diyor. Atladığı küçük ama önemli bir detay var. GB'yi iptal edersek, tam üyeliğin dayanağı "
Ankara Anlaşması" çöpe gider. Türkiye'nin elinde bunun yerine koyacak hiçbir şeyi yok ki!
Böyle teknik konularda hak aranacak esas merci, Dünya Ticaret Örgütü (
DTÖ) paneli, diğer ifadeyle bir tür
DTÖ mahkemesi. Tek ülkeye dönüş ise ABD ve AB'nin samimiyet testi. Türkiye, ABD'ye mal satamıyor. ABD ile STA imzalanırsa, iki ülkenin ticaret hacmi artacak.