Yorumu, üç hafta önce Deutsche Bank yaptı. TL'nin Merkez Bankası'nın izlediği "imkânsız üçleme" politikasının kurbanı olduğunu söyledi. "Cari açık, büyüme ve enflasyon aynı anda tutulamaz" dedi; bunu da MB'nin rezerv yakma stratejisinin sürdürülemez olmasına bağladı. Dün gelen temmuz enflasyonuna bakınca bu değerlendirmeyi hatırlatmak istedim. Özellikle yüksek gelen üretici (ÜFE) ve çekirdek enflasyon dikkatimi imalat sanayisine çevirdi.
Sanayide işler pek yolunda gitmiyor. Artan faiz, yükselen kur, işletmelerin maliyetini artırdı. Sanayici, ucuz mal üretti ama kur kaynaklı hammadde artışından dolayı yüksek maliyetle sattı. Kim sermayesini eritmek ister? Her yıl enerjiye 60 milyar dolar ödüyoruz. Bir o kadar da ithalat açığımız var.
Ne yazık ki sanayimizi ithalat bağımlılığından kurtaramadık.
***
Ekonomist- gazeteci
Faruk Türkoğlu'na göre, şimdilik enflasyonda sıkıntı yok.
Yüzde 10-11 enflasyon büyümeyi engeller. Türkiye'nin önceliği iç talebi canlandırmak, sürdürülebilir büyümeyi sağlamak... Türkoğlu, "60 milyar dolar cari açıkla yüzde 8-9 büyüyorduk. Şimdi 50 milyar dolar cari açıkla yüzde 3-4 büyüyoruz. Buna dikkat etmeliyiz" diyor.
Demek ki büyük düşünmeliyiz.
Büyüme ve istihdam önceliğimiz olmalı. Enflasyon, ekonomideki sıkıntıyı yansıtan bir göstergedir. Enflasyon hedeflemesi de iyidir. Fakat ilk hedef olmamalı. İktisatçı Ege Cansen'in dediği gibi muslukları biraz gevşetmenin zararı olmaz.
***
Bu noktada
Yaşar Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Erinç Yeldan, ekonomideki iki büyük tuzağa dikkat çekiyor.
"Yoksulluk ve orta gelir tuzağı birbirini üretiyor. Bize benzeyen tüm ekonomiler aynı sorunu yaşıyor" diyor. Peki, bu iki tuzaktan kurtulma şansımız yok mu? Yeldan diyor ki: "Yoksul bölgeler için anahtar,
eğitim ve
ulaştırma ağı. Orta gelir tuzağına düşen bölgelerde ithal enerjiye bağımlılık azaltılmalı, enerjide kalkınma stratejisi oluşturulmalı. Tabii inovasyon ve yüksek katma değer içeren
yeni sanayi politikası da unutulmamalı."
İktisat, alternatif yaratmadır.
MB, Hazine, İşkur kısacası kurumlar iyi iş yaptığını söylüyor. Un, şeker var ama helvayı yapacak bir maestroya ihtiyaç olduğu kesin. Kimse inanmıyor ama ekonomide tıkanma sinyali var. İyi işler koordine edilmeli. Bize yeni sanayi lazım.