Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

Sendikaları korkutan esneklik!

Çalışma hayatında esneyecek miyiz, yoksa daha da gerginleşecek miyiz? Ortada hazırlanmış, Bakanlar Kurulu'na sunulmuş bir taslak yok. Sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in gündeme getirdiği düşünceler var.
Ancak esnek çalışma ve kıdem tazminatı konusunun adı yetiyor. Ortalığı toz duman kaplıyor.
Türkiye'de 26 milyon 319 bin çalışan var. Bu, nüfusun üçte biri demek. Bir kısmı kendi işini yapıyor, bir kısmı ücretli, bir kısmı da tarımda.
Çalışan kesimin 16 milyon 750 bini ise ücretli. Ne yazık ki ücretlilerin yüzde 21'i kayıt dışı. Yani her beş çalışandan biri kayıt dışı çalışıyor.

***

2001'de kayıt dışılık yüzde 50'yi aşıyordu.
TÜİK'in Haziran 2013 verilerine göre ise yüzde 37.8'e geriledi. Bu, devletin vergi gelirinde açık demek!
Kamu gelir yaratmak zorunda.
Dolayısıyla kayıtlı ücretli üzerindeki vergi yükü adil değil. Çalışanların sosyal güvencesi yok. Bir de çalışmayan 25 milyon var. O yüzden esnek çalışma evde oturanı da, çalışanı da ilgilendiriyor.
İşçi, işveren sendikaları, meslek ve kadın örgütleri, bürokratlar, siyasetçiler gerçekçi biçimde konuyu konuşmalı. 10 yıldır her kafadan bir ses çıkıyor. Her kesim bir slogan atıyor. Herkes ezberini konuşuyor.
***

Tartışma, 2003'te yürürlüğe giren 4857 sayılı yasayla başladı. Yeni yasa, iş güvencesi, iş sağlığı gibi konularda birçok yenilik, kısmen de esneklik getirdi. İlk defa bu yasayla telaffuz edilen esnek sisteme işveren örgütlerinin gösterdiği ilgi işçi sendikalarını ürküttü.
Sonuçta esnek çalışmanın özü, rekabetçiliğe dayanıyor. Yeni işe alımlarda ve işten çıkarmalarda işverene rahatlık, iş sözleşmelerine esneklik getiriyor.
Maliyetleri düşürüyor.
Gelişen teknoloji evde çalışma sistemini kolaylaştırıyor. Part-time çalışma ve geçici istihdama olanak sağlıyor.
Dananın kuyruğu da burada kopuyor.
***

Tam süreli çalışma sistemine alışmış sendikalar esnek çalışmaya büyük tepki gösteriyor. Evde çalışmayı düzenlemek isteyen bakanlığa karşı kadın örgütleri "Kadını eve kapatıyorsunuz" diye ayağa kalktı.
Oysa Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) bile esnek çalışmayı düzenleyen sözleşmeler yayımladı. Esnek çalışma kadına üretimde yer edinme şansı yaratıyor. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Derviş'in dikkat çektiği gibi yüzde 6'nın altında büyüme ise istihdam yaratmıyor.
Bu durumda ne yapacağız? Merak ediyorum. Esnek çalışmadan korkan işçi sendikalarının acaba alternatif model önerileri var mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA