Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

Smart kamu

Son 15 yılın ana hikâyesi, gelişmekte olan ülkeler, büyüyecek, yeni pazarlar yaratılacak, dünya zenginler liginde koşanlar için yeni fırsat doğacaktı. Hikâye bir miktar gerçekleşti. Türkiye, Çin, Brezilya gibi ülkeler hem finansal sistemini yeniledi, hem de büyüdü.
İşin çarpıcı yanı bu dönemde zengin ülkeler kişi başına 40-50 bin dolarla yüksek gelir tuzağına, gelişmekte olan ülkeler ise 10 bin dolarla orta gelir tuzağına yakalandı.
Şimdi bu hikâye bitmiş görünüyor.
Henüz mutlu son yok.
Zengin de fakir de zor bir dönemden geçecek. Yaşlı nüfus ve yüksek borç yükü zengin ülkeleri tehdit edecek. Dünya yüksek büyümeyi unutacak.
Borç sarmalından kurtulmak için bin bir takla atılacak. Dolayısıyla kazanan smart iş yapan devletler olacak.

***

Peki, nedir bu smart kamu?
Akıllı, etkin devletten söz ediyorum.
Beyaz yakalı, girişimci ve akademisyenlerden oluşan, yeni nesil bir think tank olan Yarının Türkiyesi (www.yarınınturkiyesi. org) akıllı devlete kafayı takmış. Diyorlar ki: "Smart kamu, şeffaf, hesap verebilen, minimum para ve zaman maliyetiyle maksimum hizmet sunan, açık kaynak kodları üreterek kurumsallık ihraç eden, referans merkezi olarak bir bölgesinde katma değerli bilgi, finans ve altyapı network'üne öncülük eden, tüm dünya sistemiyle ilişki halindeki ülkedir."
***

Her gün 1 milyar TL vergi veriyoruz.
Noterlere de günde 2 milyon...
Bu teknoloji çağında bu kadar kâğıt, mühür ve imzaya gerek var mı? Petrol ve doğalgaza ödediğimiz 47 milyar TL vergi, 33 milyar TL olan toplam kurumlar vergisinin bir buçuk katı. Sadece içki ve tütünden 28 milyar TL vergi alınıyor. İçki ve tütün vergisi yerel yönetimlere aktarılan 42 milyar TL'nin üçte ikisini karşılıyor. Ödediğimiz vergilerin nereye harcandığını biliyor muyuz? Sözün özü, Yarının Türkiyesi bu ve bunun gibi konuların peşinde.
***

Bizim gibi ülkelerde smart kamu mümkün mü? Yarının Türkiyesi olabileceğini iddia ediyor. "Yolsuzluk ve rüşvet tartışmasında meselenin özü smart iş yapmayan kamudur..." diyor.
O halde ne yapmalıyız?
Adres: Rant merkezli ekonomik büyüme yerine girişimci odaklı nitelikli ekonomik kalkınma.
Kalkınma ile büyüme aynı şey değil. Türkiye'nin sağlıklı büyümesi için acilen kendine ait bir kalkınma modeline ihtiyacı var.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA