Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Ermenistan açılımı siyaseti nasıl etkiler?

Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Sürecin tarihi olması sadece kendi iç sorunlarıyla yüzleşmesinden değil, aynı zamanda küresel anlamda yeni bir dünyanın kurulmasının da ilk adımlarına öncülük etmesinden kaynaklanıyor.
Alın Türkiye Ermenistan arasında bugün gelinen noktayı.
Bu nokta gelgitlere ve krizlere rağmen, yeni yüzyılın, yeni küresel ilişkilerin ilk adımı olacak nitelikte... Bu nedenle Türkiye ve Ermenistan arasındaki ikili ilişkilerin yeniden düzenlenmesinden öte bir anlamı var. Böyle olduğu içindir ki, işin içinde sadece ABD ve AB yok, Rusya da Azerbaycan da var.
Türkiye de Ermenistan da kendi açılarından önemli adımlar atarak yeni bir tarih yazıyorlar. Özellikle Ermenistan'ın uzun yıllar sonra ilk kez diasporaya karşı çıkıp Türkiye'nin sınırlarını tanıması -anayasasına aykırı olmasına rağmen- tarihi önemde bir adımdır.
Bu adımı, tam da sınırların kapatıldığı yıllarda Azerbaycan'da diplomatik görev yapan Mehmet Ali Bayar'a sordum.
Bayar, daha o zaman sınırların kapatılmasının gereksizliğini dile getirerek şöyle diyor:
"Sınırları kapatmak Karabağ sorununu çözmedi. Türkiye'ye de Azerbaycan'a da uluslararası ilişkilerde zarar verdi.
Ayrıca bu sınırın 1993'ten beri kapalı kalması, Kafkasya'da Moskova-Tahran ekseninin etkin olmasını sağladı. Şu an Türkiye ve Ermenistan, iki BM üyesi devletin yapması gerekeni yapıyor. Birbirini tanımış ama aralarında diplomatik ilişki kurmamış devletler bir protokol yapar. Biz bunu yapıyoruz. Bir de ortak tarih komisyonu kurulmasını da bu protokole dahil ediyoruz. Bu protokolü, Dağlık Karabağ şartıyla parlamento önüne koymak da akıllıca bir iş. Bir dış politika başarısı..."

Muhalefet gerçeği görüyor mu?

Deneyimli bir başka siyasetçi ise bu gelişmeden yola çıkarak, Kürt siyasetçilerine bir mesaj iletiyor:
"Ermenistan'ın attığı adım, Türkiye'deki iktidarın demokratikleşme konusundaki çabalarını karşılıksız bırakan Kürt sivil siyasetçilere örnek olmalıdır."
Bir an için, Ermenistan'la Türkiye arasında atılan bu adımın, Kürt meselesi eksenli demokratik açılımla, asker sivil ilişkilerinin yeniden düzenlenmesiyle ve demokratik bir anayasa ile tamamlandığını düşünün. İç siyasette yaşanan kısır tartışmaların dışına çıkarak bu manzaraya baktığımızda karşımızda farklı bir Türkiye duruyor olacak.
Siyaset öngörüsü işte bu farklı Türkiye'yi görüp ona göre pozisyon almaktır. Peki, Türkiye'nin siyasi partileri, siyasi aktörleri bu gerçeği görüyor mu?
İşin doğrusu öncelikle mevcut muhalefet parti yönetimlerinin bu gerçeği görmediği çok açık... Ama parti kadroları, parti tabanı için aynı şeyi söylemek mümkün değil. AK Parti'nin son dönemdeki açılımları -başarıp başarmayacağını göreceğiz- sadece sokaktaki insanı değil siyasi partilerin kadrolarını da derinden etkiliyor.
Hatta bir siyasetçinin deyimiyle CHP'yi de, SP'yi de DP'yi de marjinalleştiriyor. Bu nedenle başta CHP olmak üzere, siyasi partilerin yeni Türkiye'yi okumalarında yarar var.
Siyaset kulislerinde konuşulduğu gibi AK Parti ekonomik kriz nedeniyle oy kaybetse de kaybını açılımlarla kapatmaya çalışıyor. Çünkü her partinin içinde AK Parti'nin yaptıklarına sıcak bakan, sempati duyan uzlaşmacı, çözümcü, barışçı ve Türkiye'nin küresel aktör olmasını savunan insanlar var. Onlar yüzünü AK Parti'ye döndü ve dönüyor...
Bu uyarıyı özellikle CHP'nin ciddiye alıp Türkiye'nin normalleşmesine katkı sunmasının zamanı geldi ve geçiyor.
Bugüne kadar hiçbir parti çözümsüzlük ve statükoyu savunarak iktidar olmadı.
Tabii değişimi, çözümü ve barışı savunup iktidarı kaybetmek de mümkün...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a siyasi danışmanlık da yapan öğretim üyesi Ahmet Özer, bu tür tarihi sorunları çözen siyasetçilerin seçimlerde oy kaybetseler bile tarihe geçeceklerini söyleyerek şöyle diyor: "De Gaulle Cezayir meselesini çözdü ve seçimi kaybetti. Ama onun karşısında seçimi kazanan siyasetçiyi bugün kimse hatırlamıyor."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA