Ahmet Özal'ın yeniden ortaya çıkıp babası merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü ve suikastıyla ilgili iddiaları ortaya atması farklı yorumlara neden oldu. Kimi "mezar üzerinden siyaset yapmak"la suçladı, kimi de geçmişte neden bunları söylemediğini eleştirdi.
Özal'ın DP'ye girişiyle bu çıkışının çakışması eleştirilebilir ama ortada da cevabı aranan çok sayıda soru var.
Savcılık da bu soruların cevabını bulmak için soruşturma açtı ve Ahmet Özal'ın ifadesini aldı. Berlin'e uçmadan önce Ankara'daki bürosuna uğradım ve hem soruşturmanın akıbetini, hem de siyaset konuştuk.
Önce soruşturmayla ilgili çarpıcı bir bilgi aktaralım. Savcının, Ahmet Özal'a suikastın yapıldığı dönemde Ankara Emniyet Müdürü olan Mehmet Ağar'la ilgili sorular sorması ilginç. Bu soruyla ne hedeflendiğini ayrıntılar ortaya çıktığında öğreneceğiz.
Buraya bir nokta koyup Özal'ın yeniden depreşen siyaset merakına geçelim. İşin doğrusu büroya girdiğimde gördüğüm hava bunun merakın ötesine geçtiğini gösteriyordu. Özal bir grup siyasetçi arkadaşıyla hararetli bir konuşmanın ortasındaydı. Ara verip başka bir odaya geçtiğimizde hemen söze girdi:
"Bütün illerden kongremize katıl diye teklif geliyor. Şimdi Çorum ve Mersin'e gidiyorum. Taban beni istiyor ben de aday olacağım."
Özal, DP'ye Mesut Yılmaz ve ANAP için çağrıldı. Peki Yılmaz karşı çıkarsa ne olur?
"Hiçbir şey olmaz. Toplumda ve tabanda bir karşılıkları yok. Birleşme protokolü yakında bitiyor. ANAP'ın 300 trilyon mal varlığını getirip teslim ettiler. Bunu nasıl yaptılar anlaşılır gibi değil. Rahmetli babam ANAP'a çok gayrimenkul kazandırmıştı. DP'yi yeniden hareketlendirmek için yola çıkacağım."
Özal'a genel başkanı ve kendisini DP'ye davet eden Hüsamettin Cindoruk'la ilgili Emin Çölaşan'ın yazdığı bir yazıyı hatırlatıyorum. Çölaşan o yazısında halaoğlu Cindoruk'un Baba'dan (Süleyman Demirel) aldığı bilgiyi şöyle yazıyordu:
"Sanırım 1993'ün ocak ayıydı. Halamın oğlu, o sırada Meclis Başkanı olan Hüsamettin Cindoruk'la, Özal'dan söz ediyoruz. Kulağıma eğiliyor ve şu sözleri söylüyor: 'Bu gidici! Yakında ölecek!"
Çölaşan'ı şaşkına çeviren bu bilgiyi Özal'ın kendi genel başkanı Cindoruk'la konuşup konuşmadığını soruyorum:
"Hayır, hiç sormadım. O yazıyı iyi hatırlıyorum. 2002'de çıkmıştı. Herhalde bugünlerde Sayın Cindoruk bir açıklama yapar. Ben de merakla bekliyorum."
DP'nin en dip noktaya vurduğu bir dönemde Ahmet Özal bir kez daha siyasette şansını deneyecek. Şimdilik iki de rakibi var; Prof. Cem Kılıç ve Prof. Hasan Ünal. Onlar hazırlanıyorlar ama aslında DP yönetiminin bir kongre yapacağı da kuşkulu... Bütün mesele siyasetten çok partinin mal varlığı. Bu koşullarda Özal'ın siyaseten bir sonuca ulaşması zor görünse de babasıyla ilgili soruşturmaların yeni sarsıntılar yaratacağı çok açık.
