Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

O çocuğun hayatını geri verebilecek misiniz?

Değişen Türkiye'nin önündeki engellerden biri siyasallaşmış hukuk anlayışı. Bu anlayış adalet sistemini zaafa uğrattığı gibi, zaman zaman ülkeyi de kaosa sürüklüyor.
Hrant Dink yargılamasından 367 garabetine, yurt dışındaki işçilerin oy hakkının gasp edilmesinden 12 bağımsız adayın veto edilmesine kadar bir dizi olayda hep aynı adresi görüyoruz; Yüksek Yargı...
Seçim sürecini bombalayan, sabote eden Yüksek Seçim Kurulu kararına bakın. 11 hâkim sadece askeri darbe dönemlerinde hazırlanan seçim kanunlarından hareketle siyaseti neredeyse kaosa sürükledi.
İşin doğrusu, birkaç günde olanlarla da hedefe ulaşıldığı çok açık. Güneydoğu'da kentler neredeyse ateşe verildi, polis kurşunuyla bir genç insanın hayatı yok edildi. Bir kararın bedelini ülke ağır ödedi, ödüyor.
Şu gerçeği hepimizin görmesi gerekiyor; Türkiye 30 yıla yakındır şiddet sarmalında 50 bin insanını kaybetti. Silaha milyar dolarlar harcadı. Kendi vatandaşına işkence yapıp, dilini kültürünü yasakladı. Yasakçı zihniyetin bedelini tüm toplum olarak çektik, çekiyoruz. İlk kez demokrasi içinde silahtan, şiddetten arınan yeni bir siyasi sürece giriyoruz. Bu kolay bir süreç değil.
30 yıldır dağda yaşayan PKK'lıların silah bırakıp siyaset yapması kolay bir süreç değil. Ama Türkiye hiç denemediği bu yolu denemek zorunda. BDP de sorunların çözülmesi için, toplumsal barışın sağlanması için "bağımsız" seçilme gibi en zor yolu seçerek Meclis'e gitmek istiyor. Zaman zaman sert siyasal dil kullansa da yüzü Ankara'ya dönük ve Türkiye bütünlüğü içinde Kürt sorununun eşitlik içinde çözülmesini istiyor. Son listesiyle de bu yürüyüşünün çeşitlendirdiğini gösterdi.
Bu değişimi sadece siyasi partiler değil, ülkenin bütün kurumları görmeli ve olup bitenlere yeni bir bakış açısıyla bakmalı. Son üç gün içinde Türkiye'nin yüreğini ağzına getiren Yüksek Seçim Kurulu, nihayet 12 bağımsız milletvekiliyle ilgili kararını açıkladı ve Türkiye rahat bir nefes aldı.
Son üç günlük kargaşanın bedeli ağır oldu ama YSK, Türkiye'deki geniş bir kamuoyunun tepkisini de dikkate alarak önümüzdeki süreci derinden etkileyecek önemli bir karar verdi.
Şimdi başa dönüp sormak gerekiyor, 11 yargıç bu kararı verdi de ne oldu?
Kararı geri aldınız ama 18 yaşındaki İbrahim Oruç'un hayatını geri getirebilecek misiniz?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA