Siyaset, bir süre CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması ve dönüşüyle ilgili gariplikleri tartışacak ama ben rotayı bir günlüğüne de olsa Hacıbektaş'a çeviriyorum.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Hacıbektaş'a gelir misin?" dediğinde hiç tereddüt etmedim. Ankara'nın dayattığı can sıkıcı siyasi gündemden biraz uzaklaşıp Hacıbektaş'ı görmek, "İncinsen de incitme" felsefesinin doğduğu toprakları solumak belki iyi gelir. Siz kaçış da diyebilirsiniz.
Aslında bu ülke çok yoruldu, can ve mal kaybetti halen de kaybediyor. Çözüm bu topraklarda var ama ne yazık ki göremiyoruz.
Gündemden kaçmakla da olmuyor. Kaçılmıyor da... Uçakta yol boyu ağırlıkla yine siyaset konuştuk.
Sokakta da durum farklı değil. Kapadokya Havaalanı'na iner inmez de bizi iktidar beklentileri olan kalabalık bir grup karşılıyor. Hacıbektaş'a oradan da Çilehane'ye gidiyoruz. Yol boyu "Çare Sarıgül" sloganları da aynı siyasi beklentinin bir yansıması. Türkiye'nin yaşadığı muhalefet sendromu burada çok net görünüyor.
Arabasına bindiğim Türkiye Değişim Hareketi'nin Yozgat temsilcisi işadamı şöyle diyor: "Ülkemiz hiç bu kadar sıkıntıyı bir arada yaşamamıştı. Halk, kovana sıkışmış arı durumunda. Birden patlayacak. Biz de tabelalarımızı indirmedik bekliyoruz."
Nihayet Hacıbektaş'ın Çilehane bölgesindeyiz. Çilehane bir anlamda açık hava müzesi gibi... Girişinde yer alan "Ozanlar Yolu" bu topraklarda iz bırakmış "Yedi ulu ozan"ın adı ve heykelleriyle başlıyor. Sonra onları Yunus Emre, Âşık Veysel ve Mahzuni gibi ustalar izliyor. İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk kardeşlerin mezarı da burada...
Bizi buraya getiren de onların 20'nci yüzyıldaki takipçisi, Ozan Davut Sulari... At üstündeki heykeli Şişli Belediyesi tarafından yapılmış... Ünlü Mimar Erhan İşözen'in yaptığı heykelin açılışını Sarıgül yapacak.
Bir hayli kalabalık var. Mersin'den, Erzurum'dan Ankara'dan insanlar geldiği gibi İngiliz Bektaşiler de açılışı ilgiyle izliyor. Piknik havasında bir açılış töreni... Açılışı yapan Sarıgül'e ilgi, siyasi beklentinin arttığının işareti.
Sarıgül, kalabalığa siyasi mesajını bölgenin kültürel derinliği üzerinden veriyor:
"Anadolumuzda âşık geleneği yüksek ahlaktır, haksızlığa karşı durmaktır. Sözü sakınmamak, toplumu hak yoluna davet etmektir. Biz de bu yolu siyasette izliyoruz."
Sonra da, CHP'li Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu'na dönerek CHP'ye sitem gönderiyor:
"Şişli Belediyesi olarak bu bölgeye elimizden geleni yaptık, daha da yapacağız. Ama mesela CHP'li Mersin Belediyesi ne yaptı? Başkan, onları da biraz harekete geçir."
O kabalığı bulmuşken Anadolu'nun orta yerinden Türkiye'ye nasıl bakıldığını soruyorum.
Çoğu Alevi ve Bektaşi olan bu insanlar hem Suriye'de yaşananlar hem de PKK saldırıları nedeniyle hayli kaygılılar. Aynı kaygıyı kaçırılan milletvekili Hüseyin Aygün'ün açıklamaları için de taşıyorlar.
Bir dönem CHP'de de görev yapmış bir Hacıbektaşlı kaygısını şöyle dile getiriyor:
"Bu açıklamalar bizi rahatsız etti. Bir vekile de hiç yakışmadı. Kimse ölmesin, barış gelsin istiyoruz ama böyle değil."
