Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Hatay'da işlenebilecek en büyük günah

Suriye diktatörü Beşar Esed'in kendi halkını katletmesi Türkiye'deki siyasi partiler ve yapılar açısından bir turnusol kâğıdı işlevi görüyor.
Tıpkı Ergenekon süreci ve darbe girişimleri gibi...
Aynı siyasi partileri ve aynı siyasi aktörleri bu kez eli kanlı bir diktatörün yanında görüyoruz. Hem de tescilli bir diktatörün ateşli savunucu olarak. İnanılmaz ama gerçek.
Siyaseten "emperyalizme karşı" çıkıp, bir diktatörün yanında olma garabeti bir yana, bunu bombalardan kaçıp Türkiye'ye sığınan mülteciler üzerinden yapmaları akıl alır gibi değil.
Günlerdir özellikle de Hatay'da Suriye'den gelen mülteciler üzerinden bir kara propaganda yapılıyor. Bunu da ağırlıkla alternatif siyaset üretmesi beklenen siyasi aktörler yapıyor.
Şehir efsanesine dönüşen, lokantalarda yemek yiyip para ödemeyen "Sakallılar"dan, El Kaide, Çeçen ve Libyalı militanlardan söz ediliyor.
Nedense düne kadar "şeriatçı" dedikleri İran'dan kimse söz etmiyor.
Etmedikleri gibi de farklı ithamlarla mültecilere "sorun" gözüyle bakılıyor. Oysa ülkesinden ayrılıp mülteci olmak dünyanın en acı şeyi... Bir insanlık sorunu bu...
Bizde de 12 Eylül askeri diktatörlüğü döneminde binlerce insan ülkesini terk etmek zorunda kalmadı mı?
Üzerlerine bombalar yağarken insanlar ne yapabilir ki?
Dün darbe girişimlerinin yargılanması karşısında avukatlığa soyunanların bugün Esed zulmünde kaçanlara değil de o diktatöre destek vermeleri beni şaşırtmıyor.
Çünkü, statüko sadece içeride değil, çevremizdeki ülkelerde de sarsılıyor.
Bir süre önce CNNTürk'te izledim. Çocukları ve yakınlarıyla Suriye'den kaçıp Kilis'te yaşamaya çalışan bir baba tanınmamak için kartonla yüzünü gizleyerek konuşuyordu. Öyle askeri bir kişi falan da değildi. Sıradan bir insanın yakınları için korkuyor olmasından daha insani ne olabilir?
Bu gerçeğe rağmen Suriye diktatörünü savunanlar, ona destek mitingleri yapanlar yarın kendi halkının karşısına nasıl çıkacak?
Hatay'daki mitingde taşınan şu fotoğrafa bakın. İnsana hiç yakışmıyor. Hz. Ali'yi sevenlerin bu fotoğraf üzerine düşünmesinde yarar var. Bir elde Hz. Ali, öteki elde eli kanlı diktatör Esed...
Bir zalimle Hz. Ali'yi hangi akıl bir araya getirebilir?
Hz. Ali'yi sevmeyenler bile O'nu zulmün simgesi olarak görmedi. Bu işlenebilecek en büyük günah değil mi? Esed'i savunanların siyasi aczini bundan daha iyi ne ortaya koyabilir...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA