Başbakan Erdoğan, Prag gezisine çıkarken İmralı sürecinden umutlu olduğunu şu sözlerle özetliyordu:
"İmralı beklentilerimize cevap verecek şekilde adımlar atıyor."
Peki, aynı şeyi BDP için söylemek mümkün mü? Yeni sürecin iki önemli aktörü Öcalan ve BDP görünüyordu ama işin BDP ayağında kimsenin çözemediği bir gariplik var.
Şubattayız ve ilk görüşmenin üzerinden bir ayı aşkın süre geçmesine rağmen, ikinci görüşme geciktiği gibi sürece ilişkin BDP çevresi kamuoyunu bilgilendiren bir çıkış da yapmış değil. Sanki BDP el yordamıyla süreci anlamaya çalışıyor.
Çünkü BDP milletvekilleri ve tabanı medyada yer alanlardan fazlasını bilmiyor. Birkaç gün önce bir BDP milletvekiliyle sohbet ederken söyledikleri karşısında şaşırıp kaldım:
"Vallahi Ahmet Ağabey (Türk), görüşmeye ilişkin bize bilgi falan vermedi.
Neyi saklıyor doğrusu anlamış değiliz.
Ayrıca şunu da biliyoruz, 2 saati aşkın bir konuşma olmuş ve konuşma tutanakları 50 sayfadan fazla."
Doğrusu görüşmeden sonra Diyarbakır'da BDP milletvekilleriyle bir araya gelindiğinde de küçük çaplı bir gerilim yaşanmış ve bilgi verilmemişti. Ahmet Türk basına yaptığı açıklamada "hassas süreçlerden geçiyoruz" dedikten sonra şöyle diyordu: "Bu sürecin barışa evirilmesi konusunda kim ne katkı sunarsa gerçekten memnun kalırız. Kanayan bir yara var. İnşallah olumlu noktaya varılır.
Bu konuda açıklama yapmak istemiyorum."
Türk, bir anlamda milletvekillerine de basın gibi yaklaşmıştı. Kandil'e bilgi verilip, BDP milletvekillerine ve tabanına Öcalan'ın yeni süreci nasıl değerlendirdiği ve silahların bırakılmasını istediği anlatılmamıştı. Neden acaba?
Ahmet Türk'ün bu tavrıyla "Kürtlere bomba yağdıracaksın" açıklaması bir araya gelince hem İmralı'ya ikinci heyetin gönderilmesi gecikti hem de Kürt siyasi kamuoyu sağlıklı bilgi edinemedi. Anlaşılan bugünlerde Türk'ün yarattığı bu hoşnutsuzluk aşıldı ki, gözler ikinci heyetin kimlerden oluşacağına ve ne zaman gidileceğine çevrildi.
Bu durum şubat ve martın hayli hareketli geçeceğini gösteriyor.
Bu iki ay içinde, Öcalan'ın "silahların sınır dışına çekileceğini" açıklaması 4. Yargı Paketi'nin devreye girmesi kadar Öcalan'ın tutuklanma yıl dönümü ve 21 Mart Newroz Bayramı gibi toplumsal olayların seyri de önemli olacak.
Bu tür süreçlerde "hassasiyet" önemlidir ama toplumun hazırlanması için "bilgi" de bir o kadar önemlidir.