Peşin peşin çiziktireyim; güzellik yarışmalarını pek güzel bulanlardan değilim.
Genç kızların yan yana dizilip poz vermelerini, dans edemezken etmeye çalışmalarını, zorlama "Hepimiz kardeşiz, mühim olan yarışmaktı" demeçlerini, mayolu geçişle jüri üyelerinden puan toplama çabalarını falan saçma buluyorum.
Kabul! Yıllardır dünyanın her yerinde güzellik yarışmaları yapılıyor, burun kıvırmak bana düşmemiş olabilir ama sevmiyorum işte 'güzellik' üzerinden yarışmaları, yarıştırılmaları.
Hele yıllardır ilk ona girenlere sorulan aynı dâhice sorular ve aynı çok samimi cevapları yok mu?
Soru: Yardım için 1 milyon dolarınız olsa ne yapardınız?
Cevap: Çocuklara yardım ederdim çünkü çocuklarımız geleceğimiz.
Soru: Dünyada en hayran olduğunuz kadın kimdir?
Cevap: Öncelikle annem!
Hadi be! Biraz samimiyet yahu, yıl 2010 kuzum! Bu cevaplar 90'larda bile seyirci gözünde iş yapmadı.
Aman belki de günümüzde dört bir yanımızı sarmış 'güzellik' takıntısından gına gelmiştir bana, ondandır bu hallere sinir oluşum.
Kadın dediğin güzel olmak zorunda ya... Kadınlığın esas görevi budur ya; süs bebekliği. Neyse...
Hem ben sizi bir zahmetten kurtarıp söyleyeyim; yurdumda artık ilgi kalmadı bu tip yarışmalara. O hadise 90'lardaydı. Arzum Onan'lar, Özlem Kaymaz'lar, Pınar Altuğ'lar, Defne Samyeli'ler yedi bu işin kaymağını. Şimdi Miss Turkey o olmuş bu olmuş kimsenin umurunda bile değil. Geçen yılın, ondan önceki yılın birincilerini hatırlıyor musunuz? Şimdi ne yapıyorlar? Yaa... Nerede eski yarışmalar değil mi canım.
Perşembe gecesi 'Miss Turkey 2010' canlı canlı televizyondan yayınlandı. Bu kez sırf Doğuş Grubu el attı diye izleyeyim dedim.
Artık çekimden midir, kızların kıyafetlerinden midir nedir pek yavan gözüktü gözüme. Yarışma çok şükür hızlı aktı ama vasattı! Üstelik bizim iki melekli Bengü sahneye çıktığında bütün yarışmacı kızları solda sıfır bıraktı.
Sonra mayolu geçişlere baktım, ilk 10 güzeli süzdüm, birinci bas bas bağırıyordu; 18 numara Merve Sarı. Bizim kızlar da "Merve tamamdır, izlemeye gerek yoktur" çektiler. Saçları, tatlı-seksi gülümsemesi, cin bakışları ve tabii ki 10'da 10'luk fiziğiyle...
Aaa ne görelim? Merve Sarı dereceye bile giremedi. Dün Hıncalım'ın köşesinde 'Bu jüri ile anlaşamadım' başlıklı yazısını okuyunca içime su serpildi, en azından jüri koltuğunda bizim gibi düşünen biri varmış.
Hıncalım da isyan etmiş Merve'nin dereceye girememesine; "Merve Sarı adını bir kenara yazın" çekmiş okurlarına.
Ben de altına imzamı atayım da bari şu neye fayda ettiği belli olmayan yarışma bir işe yarasın. Merve Sarı, Merve Sarı, Merve Sarı... Yazın, yazdırın!
