Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Çifte sevinç zor değil

Cumhuriyet sözcüğüne çocukluktan kalma zaafım vardır. Tutkusu kanıma işlemiş; istesem de çıkaramam.
Cumhuriyet Bayramı soyut bir kutlama konusu değildir benim için. O gün kutlanırken 29 Ekim 1933 gecesi -beş yaşımda- babamla Taksim meydanında seyrettiğim rengârenk ışıklar gözümün önüne gelir, bir ağızdan söylenen Onuncu Yıl Marşı kulaklarımda çınlar.
Cumhuriyet gazetesi o yıllarda da kapımıza bırakılırdı her sabah. Sonra kadrosuna değil ama kulisinin derinliklerine girdim. Başından uzaklaştırıldığı dönemde haftanın üç dört akşam yemeğini Nadir Nadi'nin sofrasında yerdim. Onun kemanının sesi ve Berin Hanım'ın kahkahaları da tatlı anılarım arasındadır.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin altı oku bütün okul kitaplarımızın ön sayfalarında Atatürk resimleriyle yan yanaydı. CHP adı bayraklaşmıştı bilinçaltımda. Bugün de, ne düşünürsem düşüneyim, onun hakkında olumsuz bir şey söylemek içimden gelmez.
Neylersiniz ki kimi zaman kaçınılmaz oluyor.

***

Uluslararası güç dengesindeki değişiklikler birçok ağırlıkları doğuya kaydırdı, birtakım odakların bölgesel hesaplarıyla bizim çıkarlarımız arasında paralellikler oluştu, müzmin tıkanıklıkları giderip önümüzü açacak atılımlar yapma fırsatı doğdu. Söz konusu adımlar demokrasi, sosyal adalet, iç ve dış barış doğrultusunda. Sol çizgide yani.
Bu kavşakta sosyal demokrat rozetli bir partiye düşen elbette o yönde öne geçmeye bakmak, hedeflere bir an önce ulaşılması için bütün gücüyle çalışmak, sonuç alınınca da "Tarihsel görevimi yaptım" diyerek başarıdan aslan payına layık görülmeyi amaçlamaktır.
Yazık ki CHP "Sonuç alınırsa rakibim başarıya sahip çıkabilir" kaygısıyla tam ters yönde rota tutturmuş, toplum çıkarına destek yerine köstek olmayı seçmiş görünüyor.
İşin sonunda "marjinal" duruma düşerek ağır bir bedel ödeyebilir.
***

Bir ekonomi sektörünü bütünüyle altüst edecek bir sorunla karşılaşıldığında, bir şirketin başındaki kişi rakip firmalardan birinin yöneticisine telefon açabilir.
"Arkadaş," diyebilir ona, "sorunu aşmak için elbirliğiyle yapabileceklerimiz var. Ama bizim ortaklar ve hissedarlardan kimilerinin pürüz çıkarmasından çekinirim. Senin de aynı durumda olduğunu biliyorum. Gel bir yerde buluşup konuşalım, üstünde anlaşılacak formül arayalım."
Parti liderlerinin de önemli adım atarken hesaba katmak zorunda oldukları kesimler vardır. Yönetici arkadaşlarından kimileri, parti tabanı, medya ve kamuoyudur o "tribünler." Rakiple baş başa görüşmek onlara oynamak zorunda kalmadan açık konuşarak çözüm arayabilmenin yoludur.
Bundan kaçınmak ise çözüm istememek anlamına gelir.
***

Yan çizerken ileri sürülen bahaneler ve şartlar akla yakın görünmeli hiç değilse. Haksız sayılmak ve sevimsiz bulunmaktan daha da büyük tehlike gülünç olmaktır.
Dışarıdaki rejisör tarafından yönetilecek robot kameralarla çevrili bir oda köşesinde baş başa konuşma önerisi düpedüz komik geldi bana. Ülkenin en önemli sorununu çözmek için lider görüşmesi mi yapılacak, "Biri bizi gözetliyor" dizisi mi çekilecek?
Deniz Baykal'ın elinde güzel bir koz var: partisinin yıllarca önce hazırlamış olduğu akılcı rapor. Başbakan'la rahatça buluşup "Bunu temel alarak konuşalım, siz uygun gördüğünüz değişiklik ve ekleri önerin, anlaşırsak hemen uygulamaya geçelim" diyebilir. Ülkeye de, partisine de büyük kazanç sağlar öylece. Kapris kaldırmayacak bir noktadayız. Küçük hesap yapmanın, kaytarmanın, laf gevelemenin de sırası değil. Herkes iyi düşünmeli, tarafsız görünme derdine düşmeyip net tavır takınmalı.
Ben vatandaş sıfatıyla sesleniyorum buradan:
"Sayın Baykal, lütfen devlet adamı gibi davranarak Başbakan'la görüşün, birlikte çözüm üretin. Türkiye'nin üstünden kararsızlık ve belirsizlik bulutları kalksın. On gün sonra Cumhuriyet Bayramı günü çifte sevinç yaşayalım!"
Lider kulak vermezse, onu akıl yoluna çekmek için siyasal riziko göğüsleyebilecek kişiler yok mu CHP yönetiminde?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA