Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Gazeteciler ilk neye bakar?

Eskiden İstanbul'da bir yerden bir yere gidilebilirdi. Bilgisayar, elektronik gevezelik, twitter mwitter yoktu. Çoğu Babıali'de kümelenmiş -birbirine "refikimiz" diyen- gazetelerin çalışanları mesai sonrasında oralardaki buluşma yerlerinden birinde sohbet eder, mesleğe ilişkin bilgi ve dedikodu alışverişiyle hoşça vakit geçirirlerdi.
Günün önemli haberleri üstüne yararlı (yani görüş değişikliklerine yol açabilen) tartışmalara girdikleri de olurdu. Basın büyük bölümüyle "magazinselleşmiş" değildi. Abuk sabuk "ünlü" kişilerin abuk sabuk yaşantılarını ve görüntülerini sergileyecek bobinler için üç beş ağaç kesilse de orman harcanmıyordu.
Çoktan hayal olan o ortamı özlediğimi, arkadaşlarla yeterince konuşamayınca mesleğin kulisinden de habersiz kaldığımı söyledim bir dostuma. (Tabii, telefonda.)
İnternetteki medya sitelerini izleyip izlemediğimi sordu. O alışkanlığa vakit ayıramamış olduğumu itiraf ettim.
Mutlaka izlememi istedi. Birkaçının adını da verdi. Gülerek.
Sordum ama söylemedi gülmesinin nedenini. "Aç da bak" dedi.

***

Merakla hemen açtım sitelerden birini.
İlk gözüme çarpan özellik başlıklardan hemen hepsinin soru olmasıydı. "Hangi yazar kimi benzetti?" gibi. Alttaki iki üç satırda da yanıt bulunmuyordu. Benzetilenin kim olduğunu ve neye benzetildiğini öğrenmek isterseniz haberi tıklamanız, kimi zaman dakikalarca beklemeniz şart.
Abdi İpekçi'yi hatırladım. Soru işaretli başlığı yasaklamıştı. "Okuyucu bilgi ister, sorudan hoşlanmaz" derdi.
Sitelerdeki soru işareti enflasyonunun nedeni belki tıklama sayısını artırma hesabıdır. Ama bilsinler ki zaman kaybı yüzünden sinirlenme oranını da artırıyorlar.
Başlıklardan biri şöyleydi: "Kadınların erkekte ilk baktıkları yer neresi?"
Ne yalan söyleyeyim, merak edip tıkladım. "İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre", popoymuş. Evet, popo!
Anlaşılan orada erkekler kadınların karşısına geri geri yürüyerek geliyorlar.
Peki, ne arıyorlarmış İngiliz hanımları yiğit dibinde?
Yuvarlaklık.
Gençliğimde "Allah Allah" diyerek elime bir küçük ayna alıp boy aynası karşısına geçerdim herhalde. Şimdi yerimden kalkmadan okumayı sürdürdüm.
***

"İlgili haberler" bölümündeki on başlıktan sekizi de şöyleydi:
Hangi genç şarkıcı Seda Sayan'ın poposuna hayran kaldı?
Erkekler yuvarlak ve çıkık popoyu seksi buluyor!
Shakira çatladı! Ünlü popçunun kalçalarına nazar değdi!
Fatih Ürek yine coştu! Bodrum'da slip mayosuyla şov yaptı!
Kalçalarıyla gurur duyan seksi yıldızdan yeni itiraflar!
Ayşe Özyılmazel'den çarpıcı yazı! "Popomu sen sileceksin!"
Fransız bayrağıyla poposunu sildi! İşte o fotoğraf!
Shakira'nın fıkır fıkır kalçaları... Hasan Cemal coştu!
Vallahi Hasan kardeşimin tepkisine hiç şaşmam. Bu tablo karşısında coşmamak ne mümkün? Baksanıza, 8 başlıkta 11 de ünlem!
Fransızların bayraklarına reva görülen işleve ne diyeceklerini bilemem. Yalnız onların belden aşağı konularla bozmuş kişiler için kullandıkları "kafası poposunda" gibi bir deyimleri vardır.
Basınımızın tuvalet kâğıdı statüsüne yaklaştığını iddia ederek Avrupa üyeliğimize büsbütün karşı çıkmasınlar?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA