Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Sorması ayıp... mı?

Kadının yaşı, erkeğin maaşı sorulmazmış. Neden acaba? Birinci yasağın insancıl açıdan bir gerekçesi olduğu söylenebilir. Kadınların yıllar konusundaki duyarlığı haksız değil. Erkeklerde fiziksel letafet pek aranmıyor da, onları değerlendirirken manavda elma seçer gibi buruşuk olup olmadıklarına bakılıyor. İlk kırışık büyük felaket! (Oysa çoğu kadın dişiliğinin tadını daha iyi çıkarır kırışıklar arttıkça; erkeğe de erkekliğini daha ustaca hissettirir.)
Kişisel beğenilere bağlı olmayan para konusu ise farklı. İnsanların kazancı ülke ekonomisinin havuzundan aldıklarının ölçüsüdür. Karşılığında topluma ne kattıklarını araştırmak, alınan-verilen oranını sormak ayıp değil, etik görevdir. Şeffaflığı yararlı bir özellik saymakta herkes birleşmiş görünürken o konudaki çıkarcı perdeleri niçin tabu olsun?
Amerika'da kızışan politika panayırı seyir eğlencelerimizden biri ya. Başa güreşen Romney'yi tökezleten açmaza bakın. Ödediği vergi deve boyundaki gelirinin yanında kulak kalınca adaylık kazanma şansı sarsıldı.

***

Bize gelince... Önce bir notçuk: Meslektaşların büyük çoğunluğunun yazarak ve çalışarak kazandığı paranın vergisi kaynakta kesilerek yüce devlete toka edildiğinden, kişisel açıkları ya da açık olasılıkları yok. Rahatça soru sorma hakkını görebilirler kendilerinde.
Bir de küçücük azınlık var. Eleştiri ötesi profesyonel şirretliği, kara haber ve kavgacı yorum tiryakisi müşteriden puan toplama gayretiyle olumsuz malzeme aramayı -yok ise üretmeyi- ve üstüne sözcük oyunlarıyla alay sosu döküp Allah'ın günü sofraya sürmeyi meslek edinmişler. Bunu yaparken, o zanaatın dışında kalan herkesi dalkavuklukla, çıkarcılıkla, paragözlükle suçlama keyfi de cabası.
Sanırsınız her biri bir hırka bir lokmayla geçinmeye çalışan idealist yoksul savunucusu şövalye! Merak etmemek elde değil: Gerçek durumları nedir?
Bir süre önce Emre Kongar köşesinde akla zarar medya maaşlarını açıklamıştı da yanlış bilgilendirilmiş olmasından kuşkulanmıştım. Geçen gün AHaber'de Selin Ongun'un sorularını yanıtlayan Muhsin Kızılkaya da açıklamalar yaptı. Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil Uludere kurbanlarından şöyle söz etmiş:
"Babası eşek. Anası attır. Eşşek atı becerir katır doğar... Kaçakçılık katırdır. 50 liracık canını tehlikeye atmak zorunda kalan masum köylü falan deniyor. Haftada iki sefer yaptığında 15 bin lira kazanıyor o masum."
Kızılkaya "sınır boylarında çocuklarının rızkını arayanlara" böyle çatılmasına karşı çıkarak, söz konusu gazeteden uzun yıllar bolca nemalandıktan sonra ölçü kaçırma ve yavanlaşma yüzünden kazazede olanları da kastederek o arkadaşların gerçek maaşlarının 20 bin dolardan başladığını söyledi.
***

İsteyen ayıplasın, ben de soruyorum: Doğru mu?
Şeffaflık ve halkçılık adına, birer küçük açıklama lütfen!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA