Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Anayasa ve konsensüs

2007 sonbaharında Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki bir kurulun hazırladığı taslakla kamuoyunun fitilini ateşleyen ancak ne yazık ki birkaç ayda saman alevi gibi sönüveren yeni Anayasa tartışmaları tekrar gündemimize giriyor.
Başbakan Erdoğan önceki gün TRT'nin "Enine Boyuna" programında biz dahil altı gazetenin genel yayın yönetmeninin sorularını yanıtlarken, valilere hitaben yaptığı konuşmadaki "Demokratik Anayasa özlemlerini gidereceğiz" sözlerine açıklık getirdi: "AB normlarında bir sivil Anayasa'yı Türkiye'ye kazandıralım, azami ölçüde bunu başaralım ve bütün bu sıkıntıları aşalım istiyoruz."
Erdoğan'dan önce Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raportörü Ria Oomen-Rujiten'den de çağrı geldi: "Biz, Türk Hükümeti'ne ve TBMM'ye, yeni Anayasa'nın çok gerekli olduğunu açıkça ifade etmek istiyoruz. Zira ancak yeni bir Anayasa ciddi reformları güvence altına alabilir, tüm yurttaşların tüm haklardan yararlanmasını sağlayabilir ve Türkiye'yi çağdaş ve refah düzeyi yüksek bir ülkeye dönüştürebilir."

1982'yle nereye kadar?

Peki, Türkiye'nin 1982 Anayasası'nın değiştirilmesinin ötesinde yeni bir Anayasa'ya ihtiyacı var mı? Evet. Bu yanıtı destekleyecek ve güçlendirecek onlarca gerekçe sıralayabiliriz. Sıralanıp duruyor da zaten. Buyurun birkaçı:
1982 Anayasası'nın bugüne kadar Meclis'te 15 operasyonla 83 maddesi değiştirildi. (Not: 10 ve 42'nci maddeleri yeniden düzenleyen 9 Şubat 2008 tarihli 16'ncı değişikliği Anayasa Mahkemesi iptal etti.) 1982 Anayasası'nın, neredeyse yarısı değiştirilmesine rağmen hâlâ sorun ve sıkıntı kaynağı olması bile yeni bir Anayasa için başlı başına yeterli bir gerekçe oluşturuyor. Ayrıca;
" Mevcut Anayasa'nın iç bütünlüğü bozuldu."
" Anayasa'nın hem içerik, hem de yapım tarzı bakımından demokratik olmasına ihtiyacımız var." (Prof. Dr. Ergun Özbudun)
" Bu Anayasa toptan değiştirilmeli. Yoksa kaldığı sürece her lider diktatör, her iktidar otoriter olabilir. Çünkü Anayasa buna açık." (Prof. Dr. Sami Selçuk)
" Dinsel, etnik, seküler cemaatlere bölünmüş, insanları bir arada tutan ortak noktaların giderek daha çok eridiği bir toplumda, bir arada yaşamayı olanaklı kılacak yeni bir toplumsal sözleşmeye gereksinme var. Böyle bir toplumsal sözleşme ancak yeni bir Anayasa'yla yapılabilir." (AİHM'deki eski Türk yargıç Rıza Türmen)
"Ülkenin içinden bir türlü çıkamadığı temel sorunların zihniyet yansıması Anayasa'dadır ve çözüm de Anayasa'yı bu çağdışı zihniyetten kurtarmaktan geçmektedir." (Eser Karakaş)
" 1982 Anayasası olağanüstü ortak ve koşullarda, üstelik askeri yönetim altında Türkiye toplumunun, varlığını hep aynı ortamda sürdüreceği zihniyetiyle hazırlandı. Onca değişikliğe rağmen hazırlanmasına damgasını vuran otoriter zihniyet, iç çelişkileri ve kurumlar arası dengeleri bozan özelliği silinemedi." (10 Aralık Hareketi)

Tabandakiler-tavandakiler
Erdoğan "Sivil" veya "Demokratik" yeni Anayasa için "Konsensüs" aradıklarını belirtiyor.
Yukarıda sadece küçük bir bölümünü aktardığımız görüşler, hukukçular ve aydınlar arasında bu konuda sağlam tabanlı bir mutabakat ya da "Konsensüs" olduğunu ortaya koyuyor.
Sivil toplum örgütleri de mutabakat içinde. Kamuoyunun geniş bir bölümü de.
"Konsensüs" sıkıntısı Meclis'te var. Belki bir de başkent bürokrasisinin bir kesiminde.
Onlar da milletin talebine bir yere kadar direnebilirler. Bir yere kadar direnebilecekler.
Biz hem umutluyuz, hem de inanıyoruz; bu yıl olmasa bile, 2011'deki seçimlerden sonra başlayacak yeni yasama döneminde mutlaka "Sivil" veya "Demokratik" yeni bir Anayasa'ya kavuşacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA