Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Katar

Bu yazıya başlamadan önce eş başkanlıklarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun üstlendikleri, BM Genel Sekreteri Ban Ki- Moon adına Yüksek Komiserliği'ni Jorge Sampaio'nun (Portekiz eski Başbakanı) yürüttüğü Medeniyetler İttifakı oluşumunun resmi internet sitesine (http://www.unaoc. org/) göz attım.
"Acaba şu sıralar ne gibi faaliyetleri var" merakıyla. İşte gözüme çarpanlar:
Genç yönetmenlerin ödüllendirilmesi...
Seul'deki G-20 zirvesini fırsat bilip bir dizi konferans verilmesi...
Oluşuma üye ülkelerin gençlerine yönelik eğitim programlarının sürdürülmesi...
2011 Şubat'ındaki Dünya Dinlerarası Uyum Haftası'nın hazırlıkları...
Doğrusu pek dişe dokunur bir şey yok.
Daha sonra İslam Konferansı Örgütü'nün resmi sitesinde (http://www.oic-oci.org/) gezindim. Orada da Genel Sekreter Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "İslamofobi" üstüne birkaç demeci vardı, birkaç Gazze projesi, bir-iki toplantı özeti...
Orada da istediğimi pek bulamadım.
Çünkü aradığım başka bir şeydi: Medeniyetler diyalogu nasıl kitleselleştirilebilir? Nasıl dil, din, ırk farklılarını bir yana iterek tüm ulusları bir araya getirebilir? Ve böylesine büyük bir randevunun İslam coğrafyasında gerçekleşmesi nasıl sağlanabilir?
Yanıtı, FIFA'dan geldi. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği'nden. 2022 Dünya Kupası'nı Katar'a vererek.
Doğrusu, cesaret isteyen bir tercihti bu. Katar'ın karşısında ABD, Güney Kore, Japonya, Avustralya vardı. Herkes ABD'yi favori gösteriyor, sürpriz olarak da Avustralya'yı işaret ediyordu. Üstelik FIFA denetçileri aday ülkelerle ilgili olarak hazırladıkları değerlendirme raporunun en kötüsünü Katar için kaleme almışlardı.
Ama 22 üyeli FIFA İcra Komitesi'nde kıran kırana geçen oylamanın 4'üncü turunda Katar ipi göğüsledi: ABD'nin 8 oyuna karşılık 14 oyla.
Böylece Katar, en büyük iki küresel spor etkinliğinden birini (Not: Diğeri Olimpiyatlar) düzenlemeyi hak eden ilk Ortadoğu ve ilk İslam ülkesi oldu.
FIFA'nın Cenevre'deki merkezindeki oylamada Katar'ın "Büyükelçiliğini" üstlenen Fransızlar'ın Cezayir kökenli ünlü futbolcusu Zinedin Zidane, "Dünya Kupası finalleri organizasyonunu artık Ortadoğu'ya verme zamanı geldi" diyordu. Dediği çıktı.
FIFA Başkanı Sepp Blatter, "Arap alemi Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmayı hak ediyor, Katar'ın bunu başaran ilk bölge ülkesi olması şansı var" diyordu ve diliyordu. Dileği tuttu.
Katar Emiri Şeyh Hamd Bin Halife Al Sani, "FIFA tarafından tanınmanın BM tarafından tanınmaktan daha önemli olduğunu" söylüyordu. O da emirliğini küresel futbol arenalardan biri yapmak fırsatını yakalamış oldu.
Ancak en önemlisi, FIFA bu tercihiyle "Medeniyetler İttifakı"na tarihi bir hizmet yaptı. Ya da tersinden okursak, "Medeniyetler Çatışması" tezine bugüne kadarki en ağır darbeyi indirdi.
Samuel Huntington mezarında epey dönmüş olmalı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA