Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

1961 Ekim'i

Bu yazının yarın yayınlanması daha doğru olurdu. Ancak köşemi pazartesileri "SABAH'tan Mektup"a ayırdığım için, mecburen bir gün öne çektim.

***
Bundan 50 yıl önce, 17 Ekim 1961 Pazar günü, Paris'te bir katliam yaşandı. Yarım yüzyıl sonra bile tam bilançosu çıkarılamayan bu katliamda, tarihçilerin 50 ile 300 arasında tahmin ettikleri Cezayir kökenli Fransız yurttaşı polis kurşunlarıyla can verdi.
O sıralar Cezayir'in bağımsızlık mücadelesinin en yoğun dönemi yaşanıyordu. Bağımsızlık savaşına öncülük eden "Ulusal Kurtuluş Cephesi", mücadelesine destek için Fransa'daki Cezayirliler'i Paris'te gösteri yapmaya çağırdı.
Çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek 30 bin kadar Cezayirli çağrıya uyarak 17 Ekim 1961 Pazar günü öğleden sonra, "Cezayir Cezayirlilerindir" ve "Bin Bella'yı bırakın" sloganlarıyla Paris'in merkezine doğru yürümeye başladılar. Pankartların dışında hiçbir şey yok ellerinde ve üstlerinde.
Paris Emniyet Müdürü Maurice Papon, güvenlik güçlerine "Saldırın" emri verdi. Bir polis ordusu silahlarıyla, coplarıyla göstericilerin arasına daldı. Vurdular, kırdılar, hedef gözeterek ateş ettiler. Yakaladıklarını polis otobüslerine bindirip "Coubertin Stadyumu"na götürdüler. Öldürdüklerini ise Seine Nehri'ne attılar.
Polisin operasyonu gece yarısına kadar sürdü. Emniyet Müdürü Maurice Papon ertesi gün sonucu açıkladı: "Paris meydan savaşını kazandık!"
Papon, İkinci Dünya Savaşı'nda Fransa'yı işgal eden Hitler rejimiyle işbirliği yapmasıyla tanınıyordu. O işbirlikçiliği döneminde Fransız vatandaşı 1.600 kadar Yahudi'yi toplama kamplarına göndertmişti. Hiçbiri dönmedi.
Çok sonra, 1997'de Papon, işgal yıllarındaki icraatın hesabını "İnsanlığa karşı suç işlemek"ten ve "Soykırıma yardım etmek"ten yargılanarak verdi. 10 yıl hapse mahkûm oldu. 3 yıl sonra bırakıldı. Çünkü çok yaşlıydı. 17 Şubat 2007'de 96 yaşında öldü.
Papon'u işgal yıllarında işlediği suçlardan yargılayanlar 17 Ekim 1961'deki katliamın hesabını asla sormadılar.
Zira son 50 yılda gelip geçen tüm iktidarlar o günü ve o katliamı unutma ve de unutturma politikası izlediler.
Son Cumhurbaşkanı, Nicolas Sarkozy daha da ileri gitti; başta Cezayir olmak üzere Afrika'daki tüm sömürgelerine uygarlık götürdüklerini iddia etti.
***

Geçen hafta Kafkas gezisi sırasında Türkiye'ye ders vermeye kalkışan Sarkozy'ye kendi cümleleriyle soruyorum: "Bellek çalışması yapmak, geçmişi hatırlamak için 50 yıl yeterli bir süre değil mi?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA