Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Korkuyorum

Bu coğrafyaya ilk lanet bulutları yüz yıl kadar önce çöktü. İngiltere ve Fransa'nın 16 Mayıs 1916'da imzaladıkları, Osmanlı'nın Ortadoğu topraklarının paylaşımını öngören Sykes-Picot Anlaşması ile. 10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması ile de Sykes-Picot'un Anadolu parçası tamamlandı.
Bu coğrafyaya lanet bulutları ikinci kez 20'nci yüzyılın son 10 yılı ile 21'inci yüzyılın ilk 10 yılında çöktü: Samuel Huntington'un 1996'da yayınladığı "Medeniyetler Çatışması" teorisiyle. Ardından Yarbay Ralph Peters'in 2006'da yayınladığı "Kan Sınırları" haritasıyla.
İlk ve ikinci lanet bulutları arasında İslam coğrafyasının böğründe 2500 yıl önce var olduğu iddia edilen "Mitik" bir devletin hortlatılmasını da unutmamak gerekiyor. Adolf Hitler'in soykırımının "Kan parası" olarak.

***
Sykes-Picot ile Osmanlı mirası topraklarda yapay devletler yaratıldı.
Medeniyetler Çatışması teorisiyle coğrafi blokları kateden fay hatları tetiklendi.
Kan Sınırları haritasıyla da Sykes-Picot ile yaratılan devletler ortadan kaldırılıp yeni devletler, yeni sınırlar öngörüldü. Dinler, inançlar, etnik topluluklar kriterlerine dayalı yeni devletler ve çizilen yeni sınırlar.
Bugün İslam coğrafyası genelinde, Ortadoğu özelinde yaşanan trajediler, kardeş kavgaları, iç savaş vahşetleri işte Huntington ve Peters'in nifak, nefret ve düşmanlık tohumları yükledikleri ikinci dalga lanet bulutlarının ürünü.

***
ABD işgalinin ertesinde Irak'ta Şiiler ile Sünniler arasında yıllarca süren iç savaşın arkasında o lanetin gölgesi vardı. O gölge bugün de lanet bulutundan yeni tohumlar devşirip Irak üstüne serpiştirerek ellerini ovuşturuyor. Çünkü iç savaş hortladı, hortlayacak. Suriye'de iki yıl önce protesto gösterileriyle başlayan rejime başkaldırı evrildikçe evrildi.
İki gündür Tartus-Lazkiye bölgesinden korkunç haberler geliyor: Esad etnik ve mezhebi temizliğe başladı: Nusayri bölgesindeki Sünni azınlığı yok ediyor.
Haberlerde, Nusayri bölgesindeki Sünni yerleşim birimleri Banyas ve Bayda'da sokaklardan oluk oluk kan aktığı belirtiliyor. Çünkü, Şam düşerse Esad, Lazkiye-Tartus arasındaki şeritte Nusayri mini devletini kuracak.
Daha da vahimi; Esad'ın düşüşünü önlemek ya da en azından mümkün olduğunca geciktirmek için takviye güçler akıyor Suriye'ye.
Lübnan'dan en az 10 bin Hizbullah militanı geldi.
Irak'tan El-Abbas tugayları Esad'ın yardımına koştu.
Şam'ın tek güvenli bölgesi Malki mahallesini İranlı milisler koruyor. Tahminlere göre, İran en az 6 bin kadar Basici milisi gönderdi. Basiciler, sokak savaşları, şehir gerillası çatışmaları için özel olarak eğitilmiş bir güç.

***
30 yıl savaşlarının bu coğrafyada hortlamasından korkuyorum.
Dahası, 100 yıl savaşlarının bu coğrafyanın altını üstüne getirmesinden korkuyorum.
Ve Şam'ın 10 kilometre kadar doğusundaki Seyide Zeynep türbesine bir şey olmaması için dua ediyorum.
Zira ona bir şey olursa, 100 yıl savaşlarına rahmet okutacak bir kıyametin alevleri tüm coğrafyayı tutuşturacak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA