Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Sırça köşke taş atmak

Birleşmiş Milletler, 24 Ekim 1945'te 51 devlet tarafından kuruldu. Bu kurucu devletlerin arasında Türkiye'nin yanı sıra Suudi Arabistan da vardı.
Görülmemiş şey: Suudi Arabistan, Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilebilmek için tam 68 yıl bekledi. Ve... seçilince diplomasi tarihinde görülmemiş bir çıkış yaparak, üyeliği reddetti. Hem de zehir zemberek gerekçelerle:
Güvenlik Konseyi'nde çifte standart politikaları uygulanıyor. Hem yöntemde, hem de çalışma mekanizmalarında.
Filistin sorununu 65 yıldır adil bir çözüme kavuşturamadı.
Ortadoğu'yu kitle imha silahlarından arındıramadı.
Suriye'ye karşı sorumluluklarını yerine getiremedi.

İşte bu nedenlerden ötürü, Suudi Arabistan, "Güvenlik Konseyi'nde reform yapılıncaya ve dünyada barış ve güvenliği sağlamak için sorumluluklarını üstlenmesini, görevlerini yerine getirmesini sağlayacak imkânlarla donatılıncaya kadar" Konsey üyeliğini reddetmekten başka seçeneği olmadığını açıkladı.

***

Riyad'ın kararı hem BM tarihinde bir ilk, hem de tarihe düşülen önemli mi önemli bir not. Çünkü;
BM bundan 68 yıl önce İkinci Dünya Savaşı galiplerinin çıkarlarını koruyup kollayacak biçimde örgütlendi.
Galipler? ABD, Sovyetler Birliği, İngiltere, Fransa, Çin.
Bu 5'liye hem daimi üyelik statüsü tanındı, hem de veto hakkı.
İtirazlar da binbir dereden su getirilerek göğüslendi.
Neymiş; 5'ler sadece İkinci Dünya Savaşı'nın galipleri değilmiş, ayrıca dünya topraklarının ve nüfusunun çoğunluğunu oluşturuyormuş...
Sovyetler Birliği, Pasifik'ten Avrupa ortalarına kadar uzanıyormuş
Çin, tek başına en büyük yüzölçümüne sahip devletmiş. (Not: Ama nedense Çin'i 1971'e kadar küçücük Tayvan adası temsil etti, iyi mi!)
İngiltere, Hindistan'dan Afrika'ya uzanan sömürgeleriyle üstünde güneş batmayan imparatorlukmuş.
Fransa aynı şekilde bir sömürge gücüymüş, dolayısıyla sadece kendini değil Afrika'dan Çinhindi'ne kadar yayılan bölgede birçok halkı da temsil ediyormuş.
Ya ABD? Söylemeye gerek yok; dünyanın en güçlü ülkesiymiş...
***

Aradan 68 yıl geçti...
Sovyetler Birliği dağıldı. Güvenlik Konseyi'nde daimi üyelik hakkı ve veto yetkisi Rusya Federasyonu'na geçti.
Üstünde güneş batmayan İngiltere İmparatorluğu'ndan geriye bir ada devlet kaldı.
Fransa, Bahamalar'daki ve Pasifik'teki birkaç ada dışında tüm kolonilerini yitirdi.
Doğu Bloku çöktü, Berlin Duvarı yıkıldı, Yalta Anlaşması ile çizilmiş olan dünya paylaşım haritası yırtılıp atıldı.
Ama...
Güvenlik Konseyi hâlâ İkinci Dünya Savaşı galiplerinin mantığı ve Soğuk Savaş dönemi felsefesiyle çalışıyor.
Ve onca yıldır, onca devlet ve onca yeni güç tarafından seslendirilen reform çağrıları sırça köşkten farksız BM gökdeleninin camlarına çarpıp geri dönüyor.
***

Keşke, Suudi Arabistan'ın kararı yeni çıkışlarla, yeni örneklerle desteklense.
Keşke, örneğin, BM'nin diğer geçici üyeleri de topluca istifa edip bir boykot cephesinin fitilini ateşlese.
Keşke, BM'nin 5'ler dışında kalan 188 üyesinin hiçbiri Güvenlik Konseyi figüranlığını kabul etmese.
Bakın, o zaman 5'lerin de, Güvenlik Konseyi'nin de, hatta BM kurumunun da meşruiyeti kalır mı... Keşke.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA