Fatih Terim, Galatasaray'a oynatmak istediği 4-1-4-1 düzeninden Sivas maçında vazgeçmişti. Dün de aynı geçen hafta olduğu gibi 4-4-2'yi tercih etti Fatih Hoca...
Galatasaray'ın savunma dörtlüsüne baktığımızda özellikle merkezdeki iki stoper açısından genç Semih'in de forma bulduğunu düşündüğümüzde hiçbir kulüpte olmayan bir oyuncu zenginliği var. Galatasaray'ın savunma dörtlüsünde ve savunma anlayışında hiçbir problemi yok bence... Dün ilk yarıda Galatasaray'ın topa sahip olma açısından ve pas yapma açısından da hiçbir sorunu yoktu. Problem ise rakibin gardını rahatça alabilmesine yol açan yavaş ve etkisiz oyunuydu. Hemen hemen hiçbir gol pozisyonu üretemediler. Bunda etkin sebeplerden biri de kanat oyuncuları Aydın ve Riera'nın yetersiz performansları idi.

BİR VİTES YETTİ
İkinci yarıda isteğini bir vites yükseltti Galatasaray... 60. dakikada Fatih Terim'in oyuna müdahaleleri geldi. Ayhan ve Emre Çolak'ı sahaya sürdü. Melo'yu biraz öne itti. Sercan'ı da kenara çekince takım şekli farklı bir düzen aldı. Bunun oyuna çok katkısı mı oldu? Golü bulduğunu göz önüne aldığımızda doğru bir hamle olarak değerlendirebiliriz tabii ki... Özellikle Emre Çolak'ın oyuna katkısı oldukça yüksekti. Sercan şans bulduğu bu maçta, kendisinden beklenti içinde olduğumuz santrfor bölgesinde oyundaki beceri işlerini biraz daha geliştirmesi lazım. Çabukluğuyla, süratiyle bunu bize hayal ettirebiliyor ama gerçeğe dönüştüremiyor.
Gençlerbirliği ise oyun olarak beklediğimden çok daha alt seviyedeydi.
Günün sonunda ise çok iyi oynamasa da üç puanı cebine koyan ve hafta içindeki Fenerbahçe derbisine her bakımdan hazır olan bir Galatasaray çıktı. Çarşamba geceki derbi gerçekten merakla beklenen bir 90 dakika haline geldi bile...