Saha dışındaki olayları bir kenara koyarsak hep çok zevkli futbol maçları olmuştur Beşiktaş- Bursaspor mücadeleleri. Dün akşam da aynen öyleydi. Belki çok futbol kaliteli yoktu ama tempolu, bol pozisyonlu bir futbol izledik.
Beşiktaş'ın haftalardır oturttuğu savunma dörtlüsünden iki kişinin olmamasının takımı nasıl etkileyeceği tam bir soru işaretiydi. Ancak tek bir maçlık ele alırsak çok olumsuz şeyler söyleyemeyiz.
İlk yarıda Fernandes ve Necip'in etkili oyunları, Beşiktaş'ı bir adım öne çıkarıyordu. Özellikle Necip'in ilk goldeki ortası sezon başından beri kendisinden göremediğimiz mükemmellikteydi ve bu yaptığı orta takımını 1-0 öne geçirdi.
Beşiktaş'ın öndeki üçlüsüne gelince, Veli, Edu, Almeida diye saydığımızda çok da doyurucu olmuyor kağıt üstünde. Hatta bazen 'Edu nasıl ilk 11'de oynuyor' diye düşündürüyor. Ancak bunun cevabı ikinci goldeki vuruşunda gizli.
Dünkü oyunda skor 2-1'e geldikten Bursa gol için bastırdı. İlk yarının aksine tamamen oyunu ele alan ve önde oynama düşüncesini Beşiktaş'a kabul ettiren bir Bursaspor vardı sahada. Ama bu 30-35 dakikalık bölümde skor bulamadılar. Ardından Mustafa Pektemek'in golü gelince oyundan düştüler.

PEKTEMEK'İN DEĞERİ
Biraz da Mustafa Pektemek'den bahsetmek gerekiyor. Onda bu sene bir Semih Şentürk performansı izliyoruz. İlk 11'de şans bulduğu zamanlar pek de oyun farkı yaratamayan ama kulübeden geldiğinde skoru belirleyen bir karnesi var.
Bir teknik adam böyle oyunculara her zaman sahip olmak ister. Dün de çok kısa oynamasına rağmen Bursa baskısından Beşiktaş'ı kurtaran oyuncuydu Mustafa Pektemek. Kalan haftalarda artık Beşiktaş'ın play-off'u garantilediğini düşünürsek, bundan sonra hedefi zirvedeki isimle arasındaki puan farkını açmamak olmalı. Çünkü bu sistemde şampiyonluk son 6 maçta belli olacak.