Galatasaray'ın, Gaziantep'teki amaçlarından biri dört haftadır istediği sonuçları alamamanın dışında, oyun olarak eski çizgisine gelebilmekti. Bu anlamda eski oyun tarzını çok da sahaya yansıttığını söyleyemeyiz. Yine de kazanmasını bildi. Oyun başladığında ilk 20 dakikalık bölümde sahip olup öne doğru pozisyon üretme amacında olan Galatasaray ile onu karşılayan ve bekleyen bir Gaziantep anlayışı vardı. Bu da ilk bölümde temponun düşük olmasına yol açtı.
İlk yarının sonunda ise iki taraf da pozisyonlara girdi ama gerçek maç bence ikinci yarıda başladı. Bu yarıda tempo biraz arttı, iki takım da "Kazanabiliriz" düşüncesinde oynuyordu. Bu dakikalarda rakip savunma arkasına atılan bir uzun top ve Semih'in pozisyon hatasıyla Gaziantep öne geçti. Galatasaray'ın bundan sonra en büyük şansı ise, golle oyunun şeklinin değişmesine izin vermeden beraberliği yakalamasıydı. Galatasaray'ın golünde de Semih'in hatasından daha büyük olan Emre Güngör'ün ıskası vardı. Galibiyeti getiren golde Engin'in top sürüş ve bire birdeki becerisi en büyük hazırlayıcıydı. Oyuncuların performansına baktığımızda Melo'nun haftalardır süren verimsizliği dün de devam etti. Ki, bunun sebebi bir orta saha gibi değil savunmacı gibi oynayışıydı. Selçuk da orta saha organizasyonunda istediği gibi sahne alamadı. Yeni transfer Necati ise çok fark yaratamasa da "Galatasaray'ın santrfor işini bu sezon idare edebilirim" görüntüsü verdi. Diğer yeni transfer Yiğit ise skora daha fazla katkı yapmak istiyorsa futbolunu sadece çok süratli bir oyuncu kimliğinden çıkarıp, oyun kurgusunu, planını değiştirmesini lazım. Yoksa bu seviyede kalıcı olması çok zor.
Gecenin özetine gelince; çok dengede geçen bu mücadelede Galatasaray oyunda fark yaratamasa da üç puanı yakaladı. Play-off öncesi de kritik bir dönemde önemli bir galibiyet aldı.