Gündüz maçlarını özlemişiz. Çok güzel bir futbol ortamında oynandı tribünlerle beraber. Son haftaların futbol heyecanı üst seviyede oluyor, özellikle de düşme hattındaki Samsunspor için.
Bu maça Samsunspor penceresinden bakarsak; ilk yarı rakibi karşılayan, kazandığı toplarda çabuk atak düşünen ve duran toplarla gol arayışı içinde olan bir anlayışla sahadaydılar. Esasında ilk yarı Beşiktaş'ın skor olarak olmasa da oyun olarak istediği şekildeydi. Beşiktaş oyunu öne yığdı, topa sahip oldu, çok net olmasa da gol pozisyonları buldu.
Samsunspor ise ilk yarı durup, ikinci yarı tempo yapmak isteyen anlayışında başarılı oldu. İkinci 45'te çok daha etkili ve topa sahip olabilen, ilk yarının aksine oyunu önde oynayan ve hücum girişimlerinde bulunan Samsunspor'du. (Ki bunda devre arasında Antalyaspor-Bursaspor maçının skorunu öğrenmelerinin etkisi vardır.)
Golü de buldu, gol sonrası pozisyonları da... İki karşı karşıya pozisyon var ki, oyunu çok daha erken bitirebilirdi. Ama sonuçta daha çok isteyen ve istediğini alan Samsunspor oldu.
Beşiktaş yönetimi geçen hafta da belirttiğim gibi "Gelecek yılın Beşiktaş takımı oyuncu planlaması ne olacak?" gözüyle play-off'u izlemeli. Çünkü play-off'ta şampiyonluk heyecanı yaşaması çok çok az.

NECİP FARK YARATAMIYOR
Burak Kaplan'ı iki haftadır izleme şansım oldu. İyi bir sol ayak, becerili bir sol ayak ama oyun içinde devamlılık ve etkili olma açısından eksikleri var. Fernandes orta sahada geçmiş maçlara oranla daha düşük bir performansta olmasına rağmen ilk yarıda şekil bulan atakların öznesiydi. Çok umutlu olduğumuz Necip'ten ise hala oyunda fark yaratma özelliğini göremiyoruz.
Özellikle
ikinci yarıda savunma dörtlüsünün çok önde yakalanması da defansın en büyük zafiyeti. Sezon başından bu yana hep iyi performansından bahsettiğimiz Egemen, 3-4 haftadır en kötü oyununu oynuyor.
Dün sahadan çıkan sonuç; Samsunspor'un son haftaya taşıdığı ve ligde kalma şansı. Playoff için değil ama düşme hattı için futbol ve heyecan dolu bir son hafta izleyeceğiz.