Türkiye'nin en iyi haber sitesi
LEVENT TÜZEMEN

Polat: İsmimi silemezler

Galatasaray'da Adnan Polat'ın yerine Ünal Aysal'ın başkanlığa geldiği seçim sürecinde, Polat son derece gergin ve olaylı geçen bir genel kurulda idari açıdan ibra edilmemişti. Bunun üzerinden iki ay bile geçmeden Türk futbolunda şike operasyonu patladı. Sadece Galatasaray'ın ezeli rakiplerinin değil, birçok kulübün ismi soruşturmada geçti. Önemli futbol adamları, futbolcular, yöneticiler tutuklandı, tanık-şüpheli sıfatlarıyla ifadeye çağrıldı. Süreç hala devam ediyor. Operasyon bir ara G.Saray'a bir mektup fotokopisiyle teğet geçti. Ama o mektup büyük sansasyon yarattı. Sansasyonun odak noktasında da eski başkan Adnan Polat vardı. Mektubun içeriği aslında Bülent Tulun'un Polat'a tehditvari mesajından ibaretti. Tulun'un, "1.5 milyon doları inşallah G.Saray için kullanmışsındır" ifadesini ben "İnşallah cebe atmamışsındır" olarak algıladım. Çünkü Tulun'un bu mektubu yazmasındaki sebep, İliç'in G.Saray'a transferinde yaptığı öne sürülen bir yolsuzluğa cevap verme arzusuydu. Ama bu rakam 2005-2006 sezonunda elde edilen şampiyonlukla bağdaştırılıp, kapıya dayanan esnafa borçlarını zor ödeyen Galatasaray'ın Denizli'ye gönderdiği teşvik primi olarak yorumlandı. Hangi Denizli'ye? Düşmemek için son maçında puan alması gereken Denizli'ye...
Şike soruşturmasında kılı kırk yaran ve en ufak şüpheyi değerlendiren emniyet ve savcılık, Galatasaray'ın tesislerinde arama yaptı. Defterler incelendi. Galatasaray'da o dönemin Canaydın'dan sonra ikinci adamı olan Polat'ın da evi ve işyeri arandı. Hatta Polat evinin arandığını televizyonda gördüğünde Ankara'da Bakan Egemen Bağış'ın yanındaydı. Sonra İstanbul'a dönüp ifade verdi. Mevcut yönetimde yer alan Sedat Doğan, süreç içinde emniyete istenen belgeleri ve makbuzları teslim ettiğini açıkladı.
Evi, işyeri aranırken, üzerine gelinirken Galatasaray yönetiminin kendisini yalnız bıraktığını savunan Polat, "Üzerine tek leke bulaşmamış G.Saray'ın bir fotokopi ile suçlanmasına izin verdiler. Galatasaray kirliymiş gibi dergiyi beyaz kapakla çıkardılar" açıklamasını yaptı.
Geçtiğimiz günlerde Polat'la bir araya geldim. Bu konuda hala çok dertliydi. "Ben ne yapmışım? Birleşmeyi yaptım, tüzüğü değiştirdim, stadı açtım, Riva'yı 50'den 250 milyon dolara getirdik. Tüm yaşadıklarıma rağmen Başkan Ünal Aysal'a mevzubahis G.Saray olduğunda yardım elimi uzattım. Önerilerimi, fikirlerimi benim açıklamam olmaz; kendisine sorabilirsiniz. Ama yapılanları unutmam mümkün değil. G.Saray'ın Disiplin Kurulu'na verilmiş tek başkanıyım. Genel kurulda beni ibra etmeyenler, bugün şike operasyonunda G.Saray'ın adının bile geçmemesi karşısında biraz olsun utanıyorlar mı acaba? Şunu unutmasınlar. G.Saray'dan beni adımı da silebilirler. Ama otobandan her geçtiklerinde, o stadı görecekler. İşte o stadı ve oradaki ismimi silemeyecekler."

ADNAN POLAT'A BİR ÖZÜR BORÇLULAR!
Polat bana bunları söyledikten dört gün sonra TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, basın toplantısı yaptı ve 17'si tedbirli, 52 kişinin PFDK'ya sevk edildiğini açıkladı. İçlerinde Galatasaray'dan tek bir isim bile bulunmuyordu. G.Saray, ibra edilmeyen eski başkanı Adnan Polat'a bir özür borçlu mu? Ne yazık ki; G.Saray örf ve adetlerini koruma konusunda erozyon yaşıyor. Kendi içinde bütünlüğü sağlayamayan Galatasaray yönetimine Hun İmparatoru Oğuz Kağan'ın bir sözünü hatırlatıyorum: "Birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar. Oysa birlik olursanız, hiçbir kuvvet sizi kıramaz."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA