Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Alay edilen İstanbul halkı!..

Birileri Anakent Belediyesi ile alenen, resmen alay ediyor.. Görüntü bu.. Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde, dünyanın hiçbir metropolünde, önünden her saat binlerce insanın geçtiği bir önemli caddede böyle bir tablonun ayları da geçtik, seneleri aşan sürede sergilenmesi ve o kent belediyesinin büyük bir acz gösterisi içinde rezilliğe göz yumması mümkün değildir.
Bizde mümkün..
Çünkü bizde ne devlet var, ne yerel yönetim, ne de görevi bilinci içindeki medya!..
Bu sahne Champs Elisées'de olabilir mi?.. Oxford Caddesi'nde?. Broadway'de?..
Olmaz.. Çünkü oldurmazlar.. Çünkü oralarda "Devlet" vardır!.. Yerel ve genel yönetimleri ile devlet.. Çünkü oralarda "Otorite" vardır.. Çünkü oralarda, o kentlerde yaşayan insanlara saygı vardır..
Akmerkez'den söz ediyorum. İki yılı aşan bir süredir, İstanbul'un en işlek, en yoğun caddesinde bir utanç duvarı gibi duran Akmerkez'den.. Ön duvar baştan başa leş.. Yarı kazınmış, yarı aynen duruyor. Ön kaldırım baştan aşağı daha da leş.. İnşaat kalıntıları öyle atılmış duruyor. Ve iki yıldır, o alanda çalışan tek işçi görülmüyor.. O leş öyle duruyor. İstanbul halkının midesini bulandırarak, iğrendirerek duruyor.
Ve de belediye, büyük bir acz içinde bu rezil tabloyu izliyor..
Üç ihtimal var..
1. İstanbul'da belediye yok.
2. İstanbul Belediyesi'nin gücü yok.
3. Birileri fena halde rüşvet yiyerek rezalete göz yumuyorlar..
Şimdi bunlardan hangisinin doğru olduğuna, İstanbul halkının oylarını alarak, bu kentin sahipliğine soyunanlar karar versin. ..Ve de her gün yüzlerce gazeteci, televizyoncu, foto muhabiri, kameraman geçiyor buradan.. Bu rezilliği görüyor, ama gündeme getirmiyor. Savaşmıyor. Medya "Dördüncü Güç" olarak halkının haklarına sahiplenmiyor.. "O ne dedi, bu nedi" haberleri ile günleri, gündemleri palavralarla doldurup iş yaptıklarını sanıyorlar.. "Akmerkez böylesi rezillikteydi. Peşine düştük. Savaştık, bu hale gelmesini sağladık" diye yan yana yayınlanacak iki fotoğrafın o gazete, ya da o televizyona sağlayacağı itibar, tiraj, reytingin kimse farkında değil..
Birileri suç işliyor. Birileri bu suça iştirak ediyor. Birileri de suça seyirci kalıyor. Bu umursamaz, aldırmazlar işbirliği, İstanbul gibi bir dünya güzeli kenti, her gün daha yaşanmaz, daha çekilmez hale getiriyor.
Akmerkez, bu kentte, bu ülkede devlete baş kaldırının simgesidir.
O ön cephe öyle leş gibi durur kimsenin kılı kıpırdamaz.. Park etmenin değil, durmanın yasak olduğu yan cephede arabalar hem de duble park ederek bir önemli arteri kilitlerler, devletin trafik polisi ceza kesme bir yana, değnekçi gibi etrafta dolaşır, hem de yıllardır.. Çünkü orada Akmerkez ağalarının restoranı vardır, çünkü o restoranda İstanbul'un en kalantorları yemek yerler. O kalantorların pahalı arabaları, Akmerkez'in altındaki kapalı, hemen yanındaki açık otoparkı kullanmaz, ana arterin yasak kenarını işgal ederler. Trafiği engellerler.
Belediyenin gücü Akmerkez'e değil gecekondulara, devletin gücü 4x4 mersedeslere değil, fakir fukaranın şahinlerine geçer bu ülkede..
Anayasada herkes eşittir, ama uygulamada bazıları daha eşittir. O daha eşitler kendilerini bilirler. Bu belediyenin, bu devletin adamları da daha eşitlere dokunmanın başlarına açacağı belaları.. Bu yüzden "Üç Maymun"u oynar hepsi.. "Görmem, duymam, söylemem.."
Sakın, ama sakın bana yazılar yazıp "Efendim, bugüne dek şu şu işlemleri yaptık, şu şu cezaları kestik, ama söz geçiremedik" demeye kalkmayın, belediyenin emir kulları..
Yemem..
Bir hafta yetki verin, Akmerkez'i muma döndürüyor muyum, döndürmüyormuyum ona bakın..
Belediyelerin güçlerinin sonu yok..
Yeter ki biri kullanmaya karar versin, cesaret etsin..
O bilek, o yürek kimde var, onu görmek istiyorum..
Mesela Sevgili Dostum Kadir Topbaş?..
Sizde var mı?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA