Yıl 1994.. Dünya Kupası için Los Angeles'tayım. Kazım Baba (Nur içinde yatsın) beni her gün otelimden alıyor, kentin bir başka güzel yerine götürüyor. Dünyanın metrekareye en çok otomobil düşen kentinin trafiği içinde geçiyor vaktimizin büyük bölümü. Şikâyetim yok. Çünkü ben yolu severim. Yolu yaşamayı bilirim.. O kalabalığa rağmen, trafiğin düzeni dikkatimi çekiyor giderek..
Kazım Baba benim trafik hastalığımı bilenlerden.. Bir gün "Seni birisi ile tanıştıracağım" dedi..
O gece buluştuk. Bir Türk.. Yani etnik Türk.. Şimdi Amerikalı.. Los Angeles'te trafiği düzenlemekten sorumluymuş..
"Bu müthiş kentte bu müthiş işin başına nasıl geldiniz" dedim, masamızdaki genç adama.. "New York trafiğini düzenlemekte başarılı olunca, burdan iyi bir teklif aldım" dedi. Yani, New York'u da o düzenlemiş meğer..
"Türkiye'ye gelseniz, İstanbul'u da düzenleseniz" dedim.. Güldü.. Niye güldü?..
***
TEM yolundan geliyorum.. Bu yolda trafik düzenlemesi Karayolları'na ait.. (Sorumlu 1) Bebek çıkışında köprüye girenlerle, çıkanlar, X harfi şeklinde kesişiyor. En yoğun trafikte akanlar birbirlerinin içinden geçmek zorunda. Bu yüzden günün her saati kilit. Bu aptalca uygulama yıllardır böyle, aldıran yok. Ama kilitlenen trafiği çözmek, İstanbul Emniyeti Trafik Denetleme Müdürlüğü'nün sorunu.. (Sorumlu 2). Emniyet şeritleri Karayolları'nın ama denetimi gene trafiğin. TEM'den çıktım, Tepecik Yolu'na girdim, Etiler'de.. Ana arter. Büyük Şehir Belediyesi düzenliyor trafiği bu yolda o yüzden.. (Sorumlu 3) Ama yol kenarında usulsüz park edenlerle uğraşmak, gene Emniyet'in görevi.. Tepecik Yolu'nun sonunda sola dönüş yasak. Bu yüzden bir kavşak evvel sağa dönüp ara sokağa girmek, ordan Nispetiye Caddesi'ne çıkmak zorundayım. Ara sokakta ulaşım düzenlemesi Beşiktaş İlçe Belediyesi'nin kontrolünde.. (Sorumlu 4).
Topu topu bir kilometre içinde trafik düzenleme ve uygulamadan sorumlu dört ayrı makam.. Ve dört ayrı yerde kilitlenen trafik.. Çöz bakalım!..
Haa.. Unutmadan.. Bir de UKOME var.. Ulaşım Koordinasyon Merkezi.. Büyükşehir, trafik düzenleme ve uygulamasında bir değişiklik yapacağı zaman, işi bu komisyona havale ediyor..
Kimler mi var?.
Büyükşehir belediye başkanının, belediyenin ulaşım ve yatırımlarla ilgili daire ve işletmeleriyle bağlı kuruluşlarından en az şube müdürü seviyesinde görevlendireceği on kişi, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü, Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü, Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü temsilcileri, ilçe ve ilk kademe belediye başkanlarının görevlendirecekleri üyeler.. Ayrıca konularla ilgili meslek kuruluşları ve üniversitelerin temsilcileri.
Bunlar bir araya gelecekler ve karar verecekler, Tepecik Yolu'nun sonunda, sola dönülsün mü, dönülmesin mi?.
***
Şimdi anladınız mı, Amerikalı Türk'ün niye güldüğünü..
Los Angeles'te o tek.. Kentin trafik otoritesi o.. O ne derse oluyor. Öyle komite, komisyon, temsilci, bürokrasi falan yok. Anında sorun, anında çözüm, anında uygulama..
Bizde trafiğin sahibi kim o bile belli değil. Belediyeler mi?. Emniyet mi?. Jandarma mı? Karayolları mı?. Adam İstanbul'a gelse çıldırır..
Bir de UKOME.. İşi çözmek istemiyorsan komisyona havale et. Bu komisyon ne zaman toplanır, nasıl karar alır bilinmez. Bu komisyona üyeler, kurumları tarafından yollanıyor. Nasıl seçiliyorlar, trafik, ulaşım, uygulama ve düzenleme eğitimi aldıkları için mi?. Hani nerde o eğitim ki?. "Biri gitsin" diyorlar. Biri gidiyor. Belki de nöbetleşe gidiyorlardır, "Huzur hakkı falan gibi" bir yan ödeme varsa..
Şimdi Mustafa Ilıcalı hocamla yarım gün gezdik. Hepsi aptalca düzenlemeleri yerinde gördük. Los Angeles gibi olsak, ertesi gün hepsi düzelmişti. Çünkü İstanbul Trafik Otoritesi Prof. Mustafa Ilıcalı emir vermişti ve yeni uygulama anında başlamıştı.
Bizde ne olacak?.
Hiçbir şey!.. Çünkü Ilıcalı Hocam, Ulaşım Danışmanı olduğu Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a durumu anlatacak. Başkan, baş danışmanının haklı olduğunu görecek. "Düzeltin" diyecek.. Haydi Emniyet'e, Karayolları'na, ilçe belediyelerine, Büyükşehir'in ilgili birimlerine yazılar yazılacak. Gelen cevaplardan sonra (Tabii gelirse ve kim bilir kaç ay sonra gelirse), yeni şekille ilgili taslak hazırlanacak. UKOME'ye havale edilecek. UKOME ne zaman toplanır, ne zaman uygun görür, ne zaman karar verirse artık..
"Ölme eşşeğim ölme" diyorsunuz değil mi?. Deyin. Durum aynen bu..
Peki çözüm?.
İstanbul ve benzeri büyük kentler için özel yasa.. Özel yetkilerle donatılmış, trafik birimleri. Açıkçası, İstanbul Trafik Otoritesi..
Şimdi bakın..
Prof. Mustafa Ilıcalı, TBMM'ye bir yasa teklifi yapmış ve İstanbul Ulaşım İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmasını istemiş bile. Yasa ile İstanbul'un ulaşım ve trafikle ilgili tüm düzenleme ve uygulama yetkisi bu genel müdürlüğe geçiyor. Genel Müdür bir bakıma İstanbul Trafik Otoritesi oluyor.. İstanbul trafiği 7 Kocalı Hürmüz olmaktan çıkıyor. Tek elden ve sıfır bürokrasi ile hızla yönetilir hale geliyor.
Ne zaman veriyor hocam teklifi.. Milletvekili olduğu geçen dönem.. 2 Haziran 2004'te.. İstanbul'da trafiği kurtaracak teklif tam 6 yıldır, Meclis'te bekliyor.
Daha çok bekler.. Siz de daha çok beklersiniz Sevgili İstanbullular!..
Meclis Başkanı M. Ali Şahin bizleri yanıltır mı acaba?. Bu teklifi sümen altından çıkarır, gündeme aldırır mı?.
Benim umudum yok!.. Sizin var mı?.
O zaman kahrolmaya devam!..
