Kafamda neler vardı, hafta sonu köşeme yazmak için.. Odama girdiğimde Yasemin'i televizyonun başında buldum. Büyülenmiş gibi ekrana bakıyordu.. Gördüklerim çiviledi beni kapıda..
Dev dalgalar, önlerine kattıkları her şeyi sürükleyerek, karayı karadaki yerleşim yerlerini, evleri, araçları, otobüs ve kamyonları ve de tabii kim bilir kaç insanı da sürükleyerek içerlere, tarlalara sürüklüyordu. Oto yollarda sürüklenen araçlar, ekranda hani kibrit oyuncak vardır, onlar gibiydi.. Ve bir gemi vardı, oto yolda sürüklenen.. Bir gemi!..
Geçen yıllarda ne Hollywood filmleri izlemiştik..
Hani Maya takvimi falan filan, 2012'de dünyanın sonu gelecekti ya.. Hollywood kıyamet filmlerine merak salmıştı.. Bir filmde aynen bu sahneler vardı. Kent Los Angeles olarak.. Koca kent, nasıl çöküyordu dev dalgaların işgaliyle..
O filmdi.. Bilgisayarda yaratılmış, sanal görüntülerdi..
Bu gerçek.. İnsanın tüyleri ürperiyor..
Canlı yayınlanıyor tsunaminin Japonya'yı istilası.. Bir yanda teknolojinin geldiği yere bakın.. Öte yanda, bu teknolojinin doğa karşısındaki aczine..
Kanallarda bilim adamları konuşuyor..
8.9'luk bu depremin gücünü, İkinci Dünya Savaşı'nda ayni Japonya'ya atılan atom bombalarıyla mukayese etmek bile komik.. Bu deprem, o bombaların onlarcasının gücünde..
Doğanın içinde gizlenmiş duran ve ne zaman harekete geçeceği, bu müthiş teknolojiye rağmen hâlâ bilinemeyen enerji, insan eliyle yaratılan en büyük enerjileri hatta nasıl katlıyor..
Japonya'da son yıllarda tonla 7 ve küsuru depremler olmuş, kimsenin burnu kanamamıştı.. Ekranlarda gördüklerimiz de, güvenlik kameralarının kaydettikleriydi. Marketlerde raflar devriliyor, bürolarda insanlar zangır zangır sallanan masaların altına saklanmaya çalışıyorlardı. Hepsi o..
Bu defa, bir Kıyamet belgeseli izliyorduk oysa.. 7 ile 8 arasındaki bir derece, bu kadar büyük farkı nasıl yaratıyordu..
Onu da bilim adamları söylüyor.. 8.9, açığa çıkan enerji bakımından, o yedilik depremlerin en az 50 misli büyüklüğünde.. O yedilik deprem bir atom bombasıysa, bu, 50 bomba..
Doğaya bakar mısınız?.
2012 efsaneleri, uzaydan gelen dev meteorların dünyaya çarpmasından da söz ediyor.. Milyonlarca yıl önce, dinozorların yer yüzünden kalkmasına, böyle bir meteor çarpmasının sebep olduğu ileri sürülür ya.. Ona bağlı olarak. Öyle bir toz bulutu oluşmuş ki çarpma sonunda, bitkiler yaşayamamış ve dinozorlar aç kalmışlar.
Ama bu 8.9'luk deprem bile gösteriyor ki, kıyamet için uzaya gerek yok. Tüm canlı hayatı yok edecek güç, dünyanın kendi içinde saklı.. Ve bizim o gücü kontrol gücümüz yok..
Bir yandan görüntüleri izliyor, bir yandan düşünüyorum..
Bizi yok edecek güç, aslında bizim içimizde..
Şimdi al bu lafı, nereye çekersen çek..
Homo homini lupus demiş, filozof.. İnsan insanın kurdudur.. Dünyanın kurdu da dünya.. Ve o insanın gücü, o dünyaya yetmez..
O zaman..
O zaman, yarın değil, yarım saat sonra ne olacağımız belli değil..
O zaman..
Düşünmeyi bırakın, yaşamaya bakın dostlarım!..
Seyrettiğim kanal öyle yapıyor zaten.. Japonya'dan canlı yayınla gelen o korkunç dalgalar önlerine kattığı her şeyi sürükler ve karşılarına çıkan tüm yaşamı yok ederken, spiker "Şimdi kısa bir ara vermemiz lazım" diyor.. Veriyor da..
..ve "Reklamlar" başlıyor!..