Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Gürer Aykal!.. Bir Cumhuriyet Çocuğunun Portresi..

Konser Ustası Evin İlyasoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'de "Yeni Yıl Konseri" ile veda ederken, 2012'ye, bana da bir kitap hediye etti..
Bu kadın bir mucize.. Bir yandan üniversitede görevleri var. Bir yandan bu konserleri, bitmez tükenmez bir enerji ile yıllardır organize ediyor. Bir yandan kemoterapi gören ve çok yakın bakım ve ilgiyi gerektiren ve hak eden eşinin yanından ayrılmıyor.. Bir yandan da kitap hazırlıyor..
Bu kaçıncısı..
Kapağı beni çarptı ilk..
"Gürer Aykal.. Bir Cumhuriyet Çocuğunun Orkestra Şefi Olarak Portresi.."
"Bir Cumhuriyet Çocuğu!.."
Boğaziçi Üniversitesi ile bizim ev, o saatte yollarda boş, beş dakika.. Yolda şöyle bir çevirdim "Nedir, ne vardır" diye sayfalarını..
Işığı söndürdüğümde gecenin üçüydü.. Elimden bırakamadım bitirmeden..
Işığı söndürdükten sonra da, daldım gittim, düşüncelere..
Nasıl dalmam ki..
"Cumhuriyet Çocuğu!.."
Bu lafı, bu lafın anlamını bilen kaç kişi var etrafımızda..
Hayata "Cumhuriyet Çocuğu" olarak başlıyor Gürer..
(Kasılmama bakar mısınız?. Dünyanın tanıdığı, dünyanın saydığı, dünyanın paylaşamadığı bir sanatçıya ben "Gürer" diye hitap ediyorum..)
Nasıl başlıyor, Cumhuriyet Çocuğu olarak?.
Eskişehir, Mahmudiye Çifteler Köyünde..
Cumhuriyetin önde köylerinden Çifteler.. Niye?. Orda bir Köy Enstitüsü var çünkü.. Cumhuriyetin Temel Eğitim Kurumlarından.. Gürer'in babası da orada müzik hocası..
Sonra Diyarbakır'a tayin oluyorlar.. Orada ilkokula başlıyor. 1952 yılında Ankara'dan iki müfettiş geliyor Diyarbakır'a.. Bunlar Halil Bedii Yönetken ve Şeref Çayırlıoğlu.. Görevleri Anadolu'yu dolaşmak.. Yetenekli çocukları keşfetmek ve onları Ankara'da kurulan konservatuvara yatılı öğrenci olarak almak.. 1952'de Cumhuriyete bakar mısınız, neler yapıyor?.
Müfettişler küçük Gürer'de çok ender bulunan "Absolut/Mutlak Kulak" olduğunu keşfederler. Mutlak kulak doğuştan gelen bir yetenek. Ayni anda bir yığın sesi ayırd ederek duyabilen, doğadaki kapı gıcırtısı, çatal bıçak dahil her sesi anında notaya çevirebilen bir kulak..
Annesi telaşlanmış.. "O daha küçük.. Bizden nasıl ayrılır" diye.. İkna etmişler, "Ankara'da hatta daha iyi bakılır" demişler.
Gürer "Nitekim Ankara Konservatuvarı'nda günde üç öğün çıkan mükemmel yemekle çok iyi beslenecek ve bakılacaktık" diyor..
Merak ve heyecanla okuyorum.. İnanılmaz şeyler okuyorum..
O yıllarda Diyarbakır'da bir Şehir Filarmoni Orkestrası var, iyi mi?.
1950'ler Diyarbakır'ının güzelliğine, zenginliğine bak.. Flarmoni Orkestrası sahibi bir Anadolu kenti.. Konservatuvar Keman öğrencisi Gürer, tatillerde eve gittiğinde bu orkestrada çalarmış..
Sayfaları çevirdikçe şaşırıyorum..
Gürer'le hayatımız o yıllarda o kadar çok kesişmiş ki..
Ben Kurtuluş Lisesi'nde okuyorum, Cebeci'de.. O Konservatuvar'da.. O da Cebeci'de.. Berkant (Nur içinde yatsın), benim sınıf arkadaşım.. O sıralar Ankara'da gençlik orkestraları ilk defa kuruluyor.. Jüpiter.. Süveterliler.. Blue Jeans.. Üstün Poyraz Set..
Berkant, Jüpiter'in solisti. Gürer bu orkestrada Atilla Özdemiroğlu ile birlikte çalıyor. Ama tanışmıyoruz.
Yaz aylarında bazen müzik ve çapkınlık için Erdek'e gidermiş Gürer, benim gibi..
Ben de 60'lı yıllarda her tatilimi Erdek'te yaptım.. Dünya kampında.. Canlı müzik yapan tek kamp oydu çünkü.. Kızlarda ordaydı tabii.. Hani depremlerde dağıtılan mahruti çadırlarda yatardık. Bir çadırda yedi kişi kaldığımızı bilirim.. Adam başı 20 lira.. Gürer de Dünya Kampında kalırmış.. Efsane Güney'in kampıydı Dünya... Ne severdik Güney Ağabeyi.. Ne eğlenceler yaratırdı, tatil köylerinin, animasyonların olmadığı o çadır, çardak günlerinde..
Orda da tanışmadık Gürer'le..
Dahası..
Okumaya devam ediyorum kitabı.. Konservatuvarda en iyi arkadaşı Ruşen.. Ruşen Güneş.. "Onunla futbol oynardık" diyor..
Ruşen bizim mahallede kapı komşum. Mahalle takımının oyun kurucusu.. Müthiş bir yeteneği vardı.. Royal Filarmoniye viyolacı olarak gitmese, Arsenal'a kaptan diye giderdi Londra'ya gene.. Öylesi..
Ruşen aracılığıyla da tanışmamışız. Yıllarım onun etrafında geçmiş, ondan habersiz.. Bakar mısınız?.
Ötesi bir zafer öyküsü.. Orkestra şefliği.. Dünyaya açılış.. En ünlü orkestraları yönetme.. Pek çok orkestra kurma.. Daha neler neler..
..Ve de özel yaşam tam bir roman.. Duygu Aykal'la harika evlilik.. Harika çocuklar.. Duygu'nun kansere yakalanması.. Savaş.. Kaybediş.. Yalnız yıllar.. Yeni eşle tanışma..
Bu kitabı almalı ve okumalısınız..
Bir Cumhuriyet Çocuğu ile birlikte Cumhuriyet'i de öğrenmelisiniz..
Sevda Cenap And Müzik Vakfı çıkarmış.
www.andmuzikvakfi.com
sca@andmızikvakfi.com

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA