Terbiye Özürlü Adam, HaberTurk'te Kübra Par'a "Hıncal'ın en iyi okuyucusu benim. İyi gazeteci ama kötü bir insan" demiş..
Teşekkür ederim. Daha kötüsünü söyleyebilirdi. "Hıncal iyi insan" deseydi, ne halt eder, bu lafın altından nasıl kalkardım.
Böyle biri için "Kötü adam" olmak, benim için onurdur.
Dinç Beyin benden nefret ettiğini, ama çok okunduğum için kovamadığını iddia etmiş, o terbiye dışı yazıları yazdığı dönemde..
Düşünebiliyor musunuz?.
Gazetenin patronu.. 28 Şubat'ta kimleri gönderdi..
Beni kovamıyor, gücü yetmiyormuş.
Onun için Terbiye Özürlü Adama, bana ağır hakaretler yağdıran yazılar yazdırıyormuş ki, istifa edeyim..
Yahu "Okunuyor" diye kovmayan adam, istifamı ister mi?.
Bu iğrençlikleri, Meclis'in Türk Sporunu araştırmak için kurduğu komisyonda da söyledi.
Arkadan beni de çağırdı komisyon görüşlerimi almak için..
Terbiye Özürlü Adamın hakkımda söylediklerini önüme koydular..
Döndüm geldim ve "Alçakça ithamlar" gibisinden bir yazı yazdım. Hem suçlu, hem güçlü, beni mahkemeye vermez mi?.
Hayatta kimseyi dava etmedim. Fikir özgürlüğüne öyle saygım ve inancımdan ötürü. Ama avukatıma "Karşı dava açın o zaman" dedim.
Mahkeme Terbiye Özürlü Adamın davasını reddetti.
Benim davamda da onu mahkum etti. Kazandığım tazminatı yardımcılarıma pay ettim..
Sevgili Dinç Bey, Merak etmeyin. ben sizi de bilirim, Terbiye Özürlü Adamı da.. Bütün Türkiye de bilir zaten.. Bu tür palavralar yıllanmış dostluğumuzu etkilemez..