Basketb ol'da iki Osman tanıdım, ikisini de çok sevdim.. Osman Solakoğlu ve Osman Kermen..
Ankara yıllarımda, yazları Tuzla'ya Serpil'e gelirdim, bir kaç gün tatile.. Mercan sitesinin kulübü vardı. İnerdim.. Osman Ağabey'le sohbet etmeye.. Tabii boş yakalayabilirsem.. Ya tenis oynardı, ya tenis öğretirdi, çocuklar, gençler başta, site sakinlerine.. Sohbeti doyumsuzdu.. Çok bilirdi, basket ve tenis deyince..
İkisine de fiilen sporculukla başlamış, antrenörlüğe geçmiş, hakemlik, yöneticilik, federasyon üyeliği, gazetecilik yapmış, kitaplar, makaleler yazmış, sonra üniversitelerin spor bölümlerinde öğretmenliğe başlamıştı.. Masterlı akademi üyesiydi. Masterını 76 yaşında yaparken tezine bakar mısınız?.
"Motor öğrenimi kavramları ve tenise uyarlanması..)
Haa.. Binicilik de vardı sporları arasında, pek bilinmez..
Bunca şeyi bir ömre nasıl sığdırdı diyeceksiniz..
Bir defa uzun yaşadı. Ölüm haberini hafta başı aldım.. 97 yaşındaydı.
İkincisi, uyku dışındaki yaşamı, spordu. Öğrenmek, öğretmek, yapmak, yaptırmak ve yazmak..
Osman Kermen, Türk sporunun unutulmaz efsanelerinden biri olmalıydı..
Ama fiilen spora adanmış 80 yıl, spor sayfalarında tek sütun haber bile olmadı..
Nur içinde yat, Osman Ağabey..