Bilim Kurgu'yu çocukluktan beri severim. İsaac Asimov, Arthur C. Clarke, Ray Bradbury'nin okumadığım kitabı yoktur nerdeyse.. Filmlere de koşarım tabii.
Geçen hafta iki tane izledim. Biri Lucy.. Luc Besson gibi bir usta çekmiş hem de. Başrolde de Scarlett Johansson fıstığı olunca hele..
Öykü, insanların yıllar boyu doğru sandığı ama yanlışlığı kanıtlanan bir teoriye dayanıyor..
Beynimizin yüzde 11'ini kullanabiliyormuşuz, derdik ya..
Besson, "Palavra, malavra, güzel bir çıkış noktası" demiş, "O zaman ya yüzde 100'ünü kullanabilsek ne olurdu?."
Gidin görün, bir tesadüf, beyninin yüzde 100'ünü kullanma imkanı bulan Scarlett neler neler yapıyor..
Valla hoş vakit geçirten bir film..
Buna karşılık, gene çocukluğumuzda elimizden düşmeyen, Marvel Çizgi romanlarından üretilmiş, Galaksi'nin Bekçileri, hem dışarda, hem içerde eleştirmenlerden çok iyi not almasına, seyirci rekorları kırmasına rağmen, bana fazla uzun, fazla tekrar geldi. Ne bileyim, çok mu şey bekleyerek gittim de ondan mı bilemem..
Üç boyutlu üstelik..
Yani boş geçirecek iki saatiniz varsa.. Bir de aksiyon filmlerine meraklıysanız!..