Geçtiğimiz Cuma günü İspanya Kral Kupası finalini TRT'de yorumlamak için Madrid'e gittim. Gün içinde şehirde iki takım taraftarlarının birlikte yaptıkları güzel gösterileri takdir etmemek mümkün değildi. 25 bin civarındaki Atletic Bilbao taraftarları maç öncesi müthiş bir tribün şov sergilediler. 25. dakikada 3 farklı yenik duruma düşmelerine rağmen maç sonuna kadar takımlarını desteklediler. En önemlisi de maç bittikten sonra, Barcelona kupasını alana kadar stadı terk etmediler. Kupayla birlikte sahaya inen rakiplerini alkışlayarak mükemmel bir Fair-Play örneği sergilediler.
Pazar günü erkenden Madrid'den Ankara'ya doğru yola koyuldum. Aynı gece Bank Asya 1. Lig playoff finalini TRT'de yorumlayacaktım. Aktarmalı yolculukta uzun süre bu finalle ilgili fikir jimnastiği yaptım. Mücadeleci ve seyir zevki yüksek bir maç olacağını düşündüm. Ama bunun yanında beynimi kemiren ciddi soru işaretleri vardı. Çünkü ülkemizde artık kronik hale gelen istenmeyen olaylar dinmek bilmiyordu. Temennim büyük olayların çıkmamasıydı.
MÜKEMMEL BİR FİNALDİ
Futbol adına gerçekten mükemmel bir final oldu. Kasımpaşa topa fazla sahip olma ilkesinde Bank Asya'nın bir numaralı takımıydı. Yine bu özelliğini sahaya yansıttı. 20. dakikada 10 kişi kalan Adanaspor bir de gol yiyerek devreyi yenik kapatınca artık her şey Kasımpaşa lehineydi. Ama bu sene tüm liglerde ve Avrupa kupalarında öyle inanılmaz sürprizler ve geri dönüşler yaşandı ki, bunları da göz önüne alarak ve Barcelona- Chelsea maçını örnek göstererek ikinci yarı başında "Her şey Kasımpaşa lehine ama futbol tüm sürprizlere açık. Bu maçta her şey olabilir, bekleyip görelim" yorumunu yaptım. Nitekim de öyle oldu. Biri son saniyede olmak üzere Adanaspor iki geri dönüş yaptı. Ama 117. dakikada kaybetti. İyi oynayan ve kazanıp Süper Lig'e çıkan Kasımpaşa'yı tebrik ediyorum. 120 dakikanın 100 dakikasını 10 kişi oynayan, 60. dakikada sonunc u s u m e c - b u r i - y e t t e n 3 kişilik değişiklik hakkını bitiren, buna rağmen mücadeleyi bırakmayan ama 117. dakikada maçı kaybeden Adanaspor'u da bu mücadelesinden dolayı ayrıca kutlamak ve tebrik etmek gerekir.
İNANILIR GİBİ DEĞİL ...
Buraya kadar her şey çok güzeldi. Ama sonrası... Adanaspor taraftarları sahaya girip kırdıkları koltukları atmaya başladılar. Güvenlik güçleri soğukkanlılıkla olayları engelledi. İşin ilginç yanı da diğer kale arkasındaki Kasımpaşa taraftarlarının yaptıklarıydı. Bir bölümü sahaya girdiler, polis barikatından ilerleyemediler. Bunun üzerine tribünde kalanlar kırdıkları koltukları hem polislere hem kendi taraftarlarının üzerine attılar. Düşünebiliyor musunuz, kazananlar dahi olay çıkarıyor.
Bununla da bitmedi. Gelelim saha içine... Değişmeyen bir Fair Play kuralı vardır. Kaybeden taraf üzüntüsünü olgunlukla içine atar, rakibini tebrik eder. Kazanana ise daha büyük iş düşer. Rakibinin üzüntüsüne hassasiyet gösterip, zaferini kutlarken unutmaması gereken şey de karşı tarafı teselli etmektir. Ama maçtan sonra iki takımın bazı futbolcuları birbirlerine tekme tokat saldırdılar.
Ne diyeyim artık... Şiddet yasası çıktıktan sonra yaşadıklarımıza bakıyor ve fazla söze gerek yok diyorum.
