Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Konvertibiliteye ve sıfır reel faize kurşun

Turgut Özal, 1984'te Türk parasını konvertibl yapınca pek çok kişi Türkiye ekonomisinin batacağını, döviz bulamayacağını ileri sürdü. Oysa döviz ve TL ile birlikte altın ithali ve ihracı serbest bırakılınca, Türkiye batmadı aksine ekonomi hızla gelişmeye başladı.
Böylece Türkiye'nin döviz varlıkları çoğaldı. Bazılarının ise varlıkları azaldı! Çünkü Özal'ın kambiyo rejimini serbestleştirmesi, bazı kesimlerin haksız kazançlarına son verdi. İşte bu haksız elde edilen kambiyo rantlarının ortadan kalkmasıyla kazançları engellenenler, Özal'a kürsüde konuşma yaparken suikast düzenlediler. Özal, şans eseri parmağından yaralanarak ölümden döndü.
Gelelim bugüne... Başbakan Erdoğan, bütçe açıklarının azalması ve kamu borç yükünün gerilemesi nedeniyle "reel faizi sıfırlayalım" deyince, Özal'a gösterilen tepkinin bir benzeri gene hortladı. Reel faiz olmadan Türkiye ekonomisinin çökeceğini, cari açığın reel faiz vermeden finanse edilemeyeceği ileri sürdüler hemen.
Oysa cari açığın çaresi reel faiz vermek değildir. Cari açığın çaresi reel faizi sıfırlamaktır! Çünkü reel faiz yüksek olduğu için dünyadaki ucuz para Türkiye'ye çok miktarda geliyor. Bu aşırı sıcak para girişi sonucunda da Türkiye'nin cari açığı hızla çoğalıyor. Anlayacağınız cari açık, Türk lirasının yüksek reel faiz nedeniyle değerlenmesinden ve bu değerli liranın ithalatı ucuzlatmasından ve ihracatı kârlı olmaktan çıkarmasından kaynaklanıyor.
İşte bu nedenle cari açık, geçen yılın ilk üç ayında 10 milyar dolar tutarken, bu yılın ilk üç ayında 22 milyar dolara yükseldi. Çünkü bankalar yurtdışından ucuza buldukları parayı yüksek reel faiz veren Türkiye'ye getirip kazanç sağladılar ve hâlâ sağlıyorlar. Geçen yılın ilk üç ayında bankalar yurtdışından 2.8 milyar dolar borçlanmışken, bu yılın ilk üç ayında 10 milyar dolar borçlandı. Dolayısıyla reel faizin sıfırlanması bazılarının hiç işine gelmiyor.
Peki Turgut Özal'a yapılan suikastla, Tayyip Erdoğan'ın otobüsüne yapılan suikast arasında bir benzerlik var mı? Var. İkisi de birilerinin çıkarlarını bozdular, haksız kazançlarını engellediler. Özal kambiyo rantlarını bitirdi. Erdoğan ise bütçe açığını azaltıp, kamu borç yükünü düşürünce, enflasyon geriledi faizler azaldı. Yüksek faiz kazancı elde edenler bundan rahatsız oldu. Otobüse suikast girişimi de, Erdoğan, "enflasyon kadar faiz verelim, reel faizleri sıfırlayalım" dedikten hemen sonra oldu. Ve bir polis memuru şehit düştü, diğeri yaralandı. T
ekin bir yer değil burası. Anayasa değişmeden, vesayet tam bitmeden, şeffaf bir demokratik hukuk devleti kurulmadan da tekin bir yer olmayacak. Görüyorsunuz, Türkiye'de haksız kazançla mücadele eden hemen korkutuluyor ya da yok edilmeye çalışılıyor. Bu gerçeği akılda tutarak ekonomik olayları yorumlamakta fayda var.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA