Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Hortumcular yeni Ticaret Kanunu'na savaş açtı

Yeni Ticaret Kanunu 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek.
Yeni kanun, AB uyum sürecinin bir parçası olarak yapıldı. Yeni Ticaret Kanunu, bürokrasiyi azaltıp ticari hayatı hızlandırıyor, şirketlere şeffaflık getiriyor. Kayıt dışını önlüyor, vergi kaçakçılığını zorlaştırıyor. Şirketin içinin boşaltılmasına izin vermiyor. Alınan devlet yardımlarının, teşviklerin ve ödenen vergilerin açıklanmasını sağlıyor. Böylece içi boş şirket, zengin patron devrini kapatıyor.
Özellikle de hayat standardı ölçüsünden kurtulmak ve böylece kolayca vergi kaçırmak için kurulan paravan şirketlerin yaşamasını engelliyor. Zira, sayısı 700 bin civarında olduğu belirtilen limited şirketlerin pek çoğu hayat standardı ölçüsünü atlatmak ve vergi kaçırmak amacıyla kurulmuş. Şimdi bu çöplük temizlenecek.
Yeni Ticaret Kanunu sadece kayıt dışı ekonomiyi azaltmıyor. Aynı zamanda kısaca KOBİ olarak anılan küçük ve orta ölçekli şirketlerin güçlenmesi ve rekabet içinde yaşamaları için de yeni imkânlar getiriyor. Böylece gerçek tüccar ve işadamlarının alın teriyle çalışıp kazandıkları bir ticari hayat tasarlanıyor. Hal böyleyken maalesef son günlerde yeni Ticaret Kanunu'na bazı çevreler yoğun bir saldırı başlattı. Ticaret Kanunu'na saldıranlar asılsız iddialarda bulunuyorlar. Şirket ortağı ve yönetim kurulu üyelerinin hepsinin yeni kanuna göre hapse gireceğini ileri sürüyorlar. Neden? Çünkü şirketten para çeken ortağa hapis cezası geliyormuş. Oysa yasa söylendiği gibi bir hapis cezası getirmiyor. Şirketin içini kasti olarak boşaltıp, alacaklıları boş bir şirketle karşı karşıya bırakanlara ve küçük ortağı soyanlara ceza getiriyor. Yani yeni kanunda şirket hortumcusu cezasız kalmıyor. Peki buna karşı çıkılabilir mi?
Biz bu filmi 2001 krizinde gördük. Bankalarını hortumlayanlar Ticaret Kanunu'nda hiçbir hüküm bulunmadığı için halkın sırtına milyarlarca dolar borcu bırakıp kaçtılar. Vatandaş bu borcu ödedi. İşte yeni Ticaret Kanunu bu hortumcuların yeni eylemlerine mani oluyor. Dolayısıyla 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek yeni Ticaret Kanunu'nun değişmesini isteyenler hortumculara yeni yol açmaya çalışanlardır.
Gelelim eleştirilen diğer konuya... Güya yeni Ticaret Kanunu ticari sırların ifşasına neden oluyormuş. Bu iddia da kocaman bir yalan. Çünkü şirketlerin internet sitesi kurarak yaptıkları ticari faaliyet hakkında bilgi vermeleri ve bilançolarını açıklamaları şart. Çünkü devletten ne kadar yardım alıyorlar, ne kadar vergi veriyorlar kimse bilmiyor. Bunu açıklamak şeffaflığın bir gereğidir. Bu ülkede öyle işadamları var ki, hiçbir iş yapmadan, banka kredisi batırarak, bilmem kaçıncı İstanbul yaklaşımından, Boğaziçi buluşmasından faydalanarak, vergi ödemeden devlet yardımlarıyla en lüks hayatı yaşıyorlar. "Sen ne yapıyorsun?" diye bunlara soran yok. Ama bundan sonra sorulması gerekiyor. İşte bu açıdan da yeni Ticaret Kanunu'na saldıranlar, bu halkın cebine el atanlara kol kanat gerenlerdir.
Peki halka açık şirketlerde bağımsız üyeliğe karşı çıkanlara ne demeli?
Sermaye Piyasası Kurulu, halka açık şirketler, kurumsal yönetim ilkelerini uyguladıkları takdirde daha düşük sermaye maliyeti ile çalışıp, kaynaklarını verimli şekilde kullanacaklarını düşünüp ABD ve AB ülkelerinde olduğu gibi bağımsız yönetim kurulu üyeliği getiriyor. Amaç halka açık şirketi daha ekonomik yönetmek, riskleri azaltmak ve küçük ortağı korumak.
Anlayacağınız yeni Ticaret Kanunu'yla ilgili tartışmalar herkesin gerçek kimliğini açığa çıkarıyor. Ticaret Kanunu'na saldırılırken ve en temel maddeleri değiştirilmeye çalışılırken, aslında şeffaflaşmaya karşı çıkılıyor, keyfi yönetim sürsün isteniyor. Bunlara karşı biz de sağlam duralım ve şirket hortumcularına dur diyen yeni Türk Ticaret Kanunu'nda gedik açtırmayalım.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA