Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Dolar 1.80 lira olur mu?

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı dün bir itirafta bulundu. Başçı "Yurtdışı faizlerle bizim faizlerimiz arasında korelasyon yanlış şekilde kuruldu. Bunu değiştirmemiz gerekiyordu. Merkez Bankası 24 ay sonraki enflasyona göre faiz oranlarını belirler, kurdaki artışa göre değil" dedi.
Peki neyi itiraf etti Başçı? Şunu itiraf etti: Geçmişte Merkez, faiz lobisinin baskısıyla kur artığında faiz artırarak piyasalara müdahale ediyordu. Böylece iç ve dış faiz bağı kopuyordu. Bu nedenle bu ülke faiz lobisine teslim oldu. Çünkü dalgalı kur rejiminde iç ve dış reel faizlerin eşit olması gerekiyor. Aksi takdirde kurlar dalgalanmaz ve dış denge sağlanamaz. İşte Başçı, yurtiçi ve yurtdışı faizler arasındaki yanlış korelasyonu düzeltmeye çalıştıklarını açıkladı. Bu, faiz lobisinin Merkez'i nasıl yanlış yönlendirdiğinin itirafıdır. Bundan böyle faiz lobisinin Merkez'i eskisi gibi yüksek faizdüşük kur kıskacına alması biraz zor görünüyor artık. Yine Başçı, dün bizim eski Merkez Bankacıların hatasını ve teslimiyetçiliğini ortaya koydu böylece.
Gelelim doların 1.80 lira olup olamayacağına... Başçı, seneye Türkiye'ye gelecek yabancı sermaye akımları güçlenirse doların 1.80 liraya gidebileceğini söyledi. "Bu olmazsa orta noktalara 1.92 liraya gelir" dedi. Zaten enflasyon hedefi olan yüzde 6.2'yi tutturmanın yolu da bu kur düzeyinden geçiyor. Bu tahmini reel kur endeksinden yararlanarak yapıyor Başçı. Çünkü reel kur endeksine göre Türk parası aşırı değerli olmaktan çıktı. Bu nedenle lira dolar karşısında çok fazla değer kaybedemez artık. Dolayısıyla kurlarda aşağı yönlü hareketler olabilir. Başçı sunumunda hazine kâğıtlarında beklenen reel faiz oranlarını da yüzde 1.5 olarak tahmin ediyor. O halde ABD Merkez Bankası'nın alacağı kararlara karşı pozitif reel faizle koruma sağlanabilir.
Yine dün Başçı döviz alanların, bankalar dışında, açık pozisyonu olan şirketler olduğunu söyledi. Eğer açık pozisyon kapatmak için şirketlerin döviz aldıkları doğruysa bu durum şirketlerin vadeli işlemler piyasasını bilmediklerini ya da dikkate almadıklarını gösteriyor bize. Bu şirketlere vadeli işlemler borsasının niye kurulduğu anlatılmalı o halde. Bu konuda bir önlem de getirilebilir. Hazine Müsteşarlığı, döviz kredisi kullananlara hedge şartı koşabilir bundan böyle. Nasıl zorunlu deprem sigortası yapılıyorsa zorunlu döviz kredi sigortası da yapılabilir.
Gelelim Başçı'nın açıklamalarının ardından açıklanan ekonomik verilere... Dün açıklanan en son verilere göre reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranları arttı. Özellikle makine ve ekipman kurulumunda kapasite kullanımı geçen yıl eylülde yüzde 73.3 düzeyindeyken bu yıl 79.9'a yükseldi. İhracat siparişleri geçen yıl eylülde yüzde 5.6 azalmıştı. Bu yıl eylülde yüzde 4.3 arttı. Demek ki faiz lobisinin söyleminin aksine rekabetçi kurun etkisi oluyor ekonomide. O halde faiz lobisine yine iyi haber yok maalesef.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA