Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Bir kadeh şaraba değer miydi?

Pazar günü Bahçeşehir muhteşem bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Temeli 4 yıl önce atılan dev Kültür Merkezi'nin açılışını dünyanın en saygın ve en köklü orkestralarından biri olan Royal Filarmoni Orkestrası onurlandırdı. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın da katıldığı açılışta 80 kişilik orkestra enfes bir müzik ziyafeti sundu biz izleyenlere.
Önce iki kişiyi tebrik etmek istiyorum. Birisi, gören herkese dudak ısırtan bu Kültür Merkezi'ni görev yaptığı dönemde projelendiren, temelini atan bir önceki belediye başkanımız Kemal Aydın'dır.
Diğeri ise projeyi siyasi emellere filan kurban etmeyip, kaldığı yerden devam ettiren ve çok kısa zamanda İstanbullu sanatseverlerin hizmetine sokmayı başaran ve bu hizmeti başlatırken de olağanüstü bir prodüksiyona imza atan mevcut belediye başkanımız Mevlüt Uysal'dır.
Sağ olsunlar. Var olsunlar. Tabii bazı gereksizlikler de olmadı değil! Mesela konser öncesi verilen kokteylde alkol ikramının yapılmamış olması bence büyük falsoydu.
Bütün kokteyl boyunca ve konser sonrasında "vıdı vıdı" konuştu oraya gelen insanlar.
Konuk kadınlardan biri olmadığını bile bile, salt malzemeyi sağlama almak için garsonu çağırdı ve "Bir kadeh kırmızı şarap alabilir miyim?" diye sordu. Çocuk; "Alkol ikramımız yok!" şeklinde cevap verince de, kadın etrafındaki herkesin, özellikle de benim duyabileceğim ses tonuyla yanındaki arkadaşlarına söylendi de söylendi.
"Ayyy ne komik değil mi şekerim? Sen tut İngilizlerin en görkemli orkestrasını buraya kadar getir ama 'günah' diye alkol verme! Ayol madem yaşam tarzın, hayata bakış açın bu! O zaman açılışı Kraliyet Orkestrası ile değil de, bir tasavvuf müziği ekibi ile filan yap! Allah aşkınıza söyleyin. Şimdi kalemlerini bu adamlar için 'heder' eden, ayaklarına seren sözüm ona liberallerin o yazdıklarına, çizdiklerine nasıl inanayım ben? (burada lafı direkt bana sokuşturuyor sanatsever hanımefendi!) Modern sanatın bütün geleneklerini yıkan ve kendi yaşam tarzını bana dayatan bir yönetim anlayışının özgürlükçü ve demokrat olduğuna nasıl kanayım ben?"
Tarzından, konuşma üslubundan hoşlanmamış olsam da, o kadının söyledikleri aslında doğruydu.
Ne gerek vardı buna bilmiyorum.
Uysal'ı az çok tanıyorum. Aslında dindar kimliğini yönetim anlayışına yansıtmayacak kadar ileri görüşlü bir belediye başkanı.
Yüzde yüz eminim ki, o uzağı görebilen anlayışıyla kokteylde isteyen misafirlere alkol ikram edilmemesinin sonradan polemik konusu olacağını da hesaba katmıştır.
Katmamasına imkân yok çünkü burası Bahçeşehir! Yaşayan insanların çoğunun dindar ve muhafazakâr olmadığı bir belde.
Göreve geldiği gün itibarıyla bütün çabası burada yaşayanların AKP'ye karşı olan o bildik önyargısını kırmak olan bir yönetici olarak nasıl böyle bir handikapın yaşanmasına izin verdi inanamıyorum.
Büyük ihtimalle yapılan bu dev organizasyonun amacı da oydu.
Niyet, "Bakın biz sizin gibi laiklerin ve modernlerin keyiflerini, zevklerini de önemsiyoruz" demekti. Ama maalesef o maksat hasıl olmadı! Bilakis Bahçeşehirlinin kafasındaki "bildik" AKP imajı iyiceee pekişmiş oldu. Çoğu konuk kokteyl bitiminde ne diye mırıldanıyordu birbirlerine biliyor musunuz?
"Zaten gerici ve yobaz olduklarını biliyorduk ama bu organizasyon vesilesiyle iyice ortaya dökülmüş oldu!"
Özetle... İşin özü hoş olmadı.
Nihayetinde, ortaya konulan o olağanüstü organizasyon, çaba, emek, harcanan paralar filan kıytırık bir bardak şarap uğruna kurban edildi. O enfes müzik ziyafetini alkol ikramı yüzünden gölgelemeye, saçma sapan polemiklerin yaşanmasına değdi mi o bir bardak şarap inanın bilemiyorum.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA