Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Uzakdoğu'da para kazanmak isteyenler için en doğru adres

Daha evvel Uzakdoğu'ya seyahat etmemiştim. Başbakan Erdoğan, üç yüze yakın işadamı ve bakanları Ahmet Davutoğlu, Bekir Bozdağ, Binali Yıldırım, Ertuğrul Günay, Taner Yıldız ve Zafer Çağlayan'ı da yanına katıp Çin'e çıkarma yapınca bana da onları izlemek görevi düştü.
En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Bence seyahatin amacına uygun en önemli ayağı 40 milyondan fazla Uygurlu Türk'ün yaşadığı Sincan Özerk Bölgesi, Urumçi şehri idi. Geziye katılanların çoğu benden farklı düşünebilir belki ama eğer Türkiye ve Çin arasında ciddi bir alışveriş ve yatırım birlikteliği hedefleniyorsa başta Urumçi olmak üzere Doğu Türkistan olarak anılan bölgeye ayrı bir önem verilmeli. Bunun iki nedeni var. Birisi, bölgenin gelişmemiş ama gelişmeye son derece açık bir pozisyonda oluşu, diğeri ise bölgede yaşayan Uygurların Türkiye'ye, insanlarına ve yöneticilerine anormal düzeyde sempati duyuyor olmasıdır. Şahsen bu durum beni çok şaşırttı. Çünkü atalarımızın dediği gibi, gözden ırak olanın, gönülden de ırak olacağını sanırdım hep. Ama yanılmışım. Meğer özümüz itibarı ile çok yakın olduğumuz Uygurlu Türklerin, bizden yadsınamayacak kadar uzak oluşu zerre olumsuz etki yapmamış gönül bağlılıklarına.
Geziye katılan diğer gazetecilerle birlikte yemek için ilk akşam gittiğimiz restoranda müzisyenlerin seslendirdiği parçalar arasında Sezen Aksu'dan, Murat Boz'dan, Hande Yener'den şarkılar duymak hepimizi ayrı bir duygulandırdı. Reklama girecek belki ama Uygurlu Türklerin en favori mekânı olan Urumçi'deki o restoranın duvarındaki dev barkovizyonda sürekli Kral TV'nin açık olması ise başka bir olaydı. Gün boyu kentte turlayan Başbakan Erdoğan'a ve yanındaki heyete halkın ilgisi de enteresandı. Uygurlu Türklerin çoğunlukta olduğu ve bizdeki Mısır Çarşı'sını andıran pazarlarına yaptığımız ziyarette Erdoğan'ın yaptığı alışverişlerin karşılığını ödemek için her yeltendiğinde ve koruması Ali Erdoğan'ın her parayı uzattığında dükkân sahiplerinin bozuk Türkçeleriyle koro halini almaları ve, "Hediye. Hediye. Tayyip. Helal. Hediye!" şeklinde yaygara koparmaları insanı hem güldüren, hem mutlu eden, hem de duygulandıran sahnelerdi.
Başkası ne düşünür bilmem ama bence aranızdan Uzakdoğu'da bir yerlere yatırım yapma niyetinde olan var ise Urumçi ve çevresine muhakkak bir bakmasını tavsiye ederim. Emin olun, yapılacak her yatırımı, atılacak her adımı Uygurlu Türkler'in bu sevgisi ayakta tutar. Ayrıca şunun da bilinmesinde fayda var diye düşünüyorum. Evet. Sincan Özerk Bölgesi, ekonomisi ile dünyaya kafa tutan Çin'in "en yoksul", "en gariban" kesimi. Ancak bu, bölge halkının alım gücünün çok düşük olduğu anlamına da gelmemeli. Bilakis. Uygurlu Türkler yemeyi, içmeyi, giyinmeyi çok seviyor.
Urumçi'de 7 yıldır ticaret yapan bir işadamı diyor ki; "Meteliğe kurşun atıyorlar, laflarının hepsi palavra. Bir kere çok değil ama paraları var sonuçta. Eee bir de kanlarında tıpkı bizde olduğu gibi harcama alışkanlığı var. Düşünün, bir arkadaşımız İstanbul'da ürettiği hakiki kürk ve derileri burada peynir ekmek gibi satıyor. Belki siz yapmazsınız ama Uygurlu Türk kadın 10 bin Amerikan Doları'nı basıp o kürkü giyiyor gözü kapalı. Ben 25 gömlekle geldim. Şimdi 2 milyon dolar ihracat yapıyorum. Yok satıyor etiketinde 'Made in Turkey' yazan ürünler. Nedeni de Türkiye'ye ve Türk mallarına olan aşırı ilgi. Çin dünyanın tekstil pazarını sallıyor ama Uygurlu Türk kadınlar, 'İlla İstanbul'dan gelen gömleği giyeceğim' diyor! Bunun kendisini farklı kıldığına inanıyor çünkü."
Sözün özü... Evet. Çok sevimsiz. Turistik amaçla 1 saatliğine bile uğranmaya değmeyecek ruhsuz bir şehir Urumçi. Ama Sincan Bölgesi'yle az biraz başlayan ekonomik ilişkilerin gelişmesi, büyümesi adına Başbakan ve heyetinin Çin seyahatinin ilk durağı olarak orayı belirlemiş olması çok doğruydu.
Yatırım düşünenlere tavsiyem acele etmeleri. Zira başta Rusya ve ABD olmak üzere birçok ülke Sincan Bölgesi'ne fena takmış durumda. İnşaat, gıda, tekstil, zücaciye ve elektronik ürünlerde büyük pazar var. Her yerde geç kalıyoruz. Bari burada kalmayalım.
Benden söylemesi...
Not: Urumçi'den Pekin'e geçtik. Yarın da Şanghay'da olacağız. Seyahat yoğun ama bir o kadar da ilginç geçiyor. Önümüzdeki yazı izlenimlerimi aktarmayı sürdüreceğim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA