Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Gürsel Tekin neden istifa etti?

Bekleniyordu aslında. Ona çok yakın dostlarından duyuyordum yakında istifa edebileceğini. Ancak siyasetin kayganlığına, siyasilerin "bi öyle, bi böyle" kararsızlıklarına güvensizliğimden ve "Yanıldınn Sevilayyy!!!" bağrışları eşliğinde üzerime çullanmalarına izin vermek istemediğimden yazmadım.
Dün Gürsel Tekin'in istifa haberi gündeme bomba gibi düşünce telefonlarım "car car car" ötmeye başladı. Meraklı dostların, şaşkın CHP'lilerin ve meslektaşlarımın ortak sorusu ise, "İstifa etmesinin nedeni İstanbul İl Başkanlığı mı"ydı.
Peki niye bu soru bana soruluyordu? Çünkü son 3 yazımda ele aldığım tek konu buydu. 13 Mayıs'ta yapılacak kongreye doğru CHP'de neler olup bittiğini, perde arkasında hangi kavgaların, hangi çekişmelerin yaşandığını bu köşeden takip edenlerin Tekin'in istifasının gerekçesinin İstanbul olduğunu düşünmeleri gayet doğaldı. Ancak yanılıyorlardı.
Evet. Kısa bir süre öncesine kadar İstanbul örgütünün en güçlü adamı olan Tekin'in etkisizleştirilmesi, ona yakın tüm isimlerin pasif pozisyona itilmesi, planların, hesapların ondan habersiz kurgulanması ve kendisinden sonra gelen İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın onun hâkim olduğu örgütü tarumar etmesi Tekin'i delirtiyordu. Salıcı'nın ona, "Ben seni tanımam arkadaş!" tavırlarına çok bozuluyordu. Kızıyordu filan ama delegasyonda tümüyle etkisizleştirildiği için elinden bir şey de gelmiyordu.
Evet daha çok öfkeleniyordu ama yine de istifasının sebebi bu değil! Tekin'i istifaya sürükleyen şey uzun zamandır MYK'da yaşadığı gerginlikti. Kolay değildi. Dün omuz omuza çalıştığı genel başkanı artık ondan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyordu.
Paylaşmıyordu. Anlatmıyordu. Görev vermiyordu. En kötüsü ise örgütle beraber hareket etmesine izin vermiyordu.
Parti politikaları ile ilgili ne öneri sunsa genel başkanı, "Sen en iyisi bütün bunları Erdoğan Toprak'la, Nihat Matkap'la paylaş" deyip başından savıyordu. Her fırsatta onun artık partinin ikinci adamı değil, sonuncu adamı filan olduğunu hatırlatıyordu Kılıçdaroğlu.
Genel Başkan'ın Tekin'e bu yaklaşımına bazı MYK üyeleri ve milletvekilleri de paralel davranışlar sergiliyordu.
"İsmin var evet burada ama sen artık yoksun!" imalarında bulunuyorlardı. Her toplantı onun için işkenceye dönüşmüştü. Tecritte gibi hissediyordu kendisini. Bundan dolayı da fırsatını bulduğunda kaçıyordu. Sözünün dinlenmediği, söylediklerine değer verilmeyen MYK toplantılarına gitmek yerine halkın içine gidiyordu. Her gittiğinde de heyecanla, şevkle geri dönüyordu. Çünkü tabanda, halkta bir karşılığı olduğunu görüyordu. Bişey yapmalıydı. Bi çıkış yolu bulmalıydı. Yeniden o eski gücüne dönmeliydi. O eski havalı zamanlarına...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bir yol olabilirdi. Şansını denedi. Kulis yaptı. Genel Başkan'a niyetini aktardı. Ancak baktı ki ortalık toz duman! Atı alan zaten Üsküdar'ı geçmiş. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile İstanbul için çoktan eller sıkışılmış. Sözler alınmış, sözler verilmiş. Planlar, programlar çizilmiş. İşte ondan sonra, "O zaman niye duruyorum ben?" dedi kendi kendine ve haziranda yapılacak kurultayda yeniden söz sahibi olmak için yola çıktı.
Delege üzerinde hâkimiyeti olmadığını kendisi de biliyor. Ancak güçlü bir taban hareketinin önüne delegenin asla geçemeyeceğini de! Uzun zamandır dolaşıyordu zaten Anadolu'yu. Daha önceki gün bi başına kalkıp Erzurum'a gitmişti. Şimdi bütün Anadolu'yu gezecek.
Özetle... Parti içindeki kavgalar, çekişmeler, ötüşmeler filan değil Tekin'i MYK'dan istifa ettiren. Başarır veya başaramaz ama niyeti önümüzdeki kurultayda Kılıçdaroğlu'nun karşısına aday olarak çıkmak.
Dün çok uğraştım kendisine ulaşmak için. Olmadı. Ama tüm süreci yakından izleyen bir yakınıyla temas şansını yakaladım. Şu yukarıda yazdıklarımı kısaca şöyle özetledi:
"Tekin lider olmaya alıştı. Bulunduğu durum onun mizacı ile hiç örtüşmüyordu. Yapması gerekeni yaptı. Ve, 'Ya hep, ya hiç' deyip yola koyuldu. Allah yolunu açık etsinnn!!!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA