Ağaçlara sahiplik niyetiyle başlayan ancak İstanbul Belediyesi'nin bazı aklı evvel zabıtalarının çadırları yakma sabotajıyla birden büyüyen eylemler durulmuyor. Pek durulacak gibi de görülmüyor. Niye böyle düşündüğümü az sonra anlatacağım ama önce bir noktaya değinmek istiyorum. Kimse benden bu eylemlerde haklı ya da haksızın kim ya da kimler olduğunu, hangi tarafın ne yanlış yaptığını falan yazmamı beklemesin artık. Ben yazacağımı yazdım çünkü! Söyleyeceğimi söyledim! Merak eden dönsün önceki yazılarıma göz atsın bir zahmet.
Şimdi gelelim asıl meseleye... Yani eylemlerin neden durulmayacağı yönündeki öngörüme!
Bunun iki nedeni var. Birincisi, eylemlerin aktifleri yeni nesil için bu protestoların, "Ben de bir bireyim ve işte buradayım!" diyebilmelerinin aracı durumunda olmasıdır. Daha önce "Devlet Baba"yla hiç bu türlü bir tanışıklığı olmayan, bu güne kadar "Polis Amca" dediği kolluk kuvvetlerinin amcalık dışı farklı bir yüzüyle de karşılaşan genç nesil heyecanı bol, adrenalini yüksek bu işi sevdi. Sosyal medya üzerinden örgütlenen genç neslin eylemleri devam ettirmek için her gün yeni bir model buluyor olması (Mesela Duran Adam) ve bu modelle dünya kamuoyunun dikkatini çekiyor olması bu dediğimin bariz kanıtıdır.
İkincisi ise eylemlerin en masum ve en samimi grubu olan bu "Y" neslin etrafında çöreklenmiş Ulusalcı-Ergenekoncu-Rantçı olan zombi neslin iştah kabarıklığıdır. Onlara göre "Y" nesil merkezli ansızın ortaya çıkan bu eylemler adeta bir maden ve bu maden üzerinden oynanan oyunla Erdoğan ve iktidarı sonunda güme gidecek! Şimdiye kadar yaşananlar acayip oy kaybettirdi Başbakan'a, biraz daha devam ettirilirse AKP ilk seçimde sandığın dibini görür.
Oğlumun da aralarında olduğu "Y" neslin endişelerini, heyecanlarını ve samimiyetlerini bir ana olarak yüreğimde hissettiğim için onlara diyecek sözüm yok. Ama "Bu eylemler Tayyip'i de, hükümetini de götürür" hayalperestliğinde olan zombilere iki çift lafım var:
Bu hayalperest bakış açınızla hem kendinizi, hem de dünya kamuoyunu kandırıyorsunuz. Çünkü bugüne kadar olan hiçbir şey Erdoğan'ın sandıktaki başarısını etkilemedi. Evet yıprattı, sarstı, özellikle dış dünyada itibar kaybına uğrattı ama oy oranı iktidardan edecek kadar aşağı inmedi. Belki bir iki puan düşmüş olabilir. Ne bileyim mesela yüzde 45'e falan gerilemiş olabilir ama oran asla sizin sandığınız gibi ya da size yandaş araştırma şirketlerinin dediği gibi yüzde 35'lerde filan değil! Bu benim öngörüm evet ama bu öngörümü Tayyip Erdoğan'ın tamamen karşısında olan SONAR'ın sahibi Hakan Bayrakçı da onaylıyor. "Yüzde yüz haklısın" diyor o da! Ve böyle olmasının en büyük nedeni olarak da Erdoğan'ın alternatifsizliğini işaret ediyor. Sözün özü, boşuna hayal kurmayın, çünkü eylemler filan Tayyip Erdoğan'ın sandıktaki gücünü zerre etkilemiyor! Sonsuza kadar sürse de etkilemeyecek çünkü onun yerine koyacağımız doğru dürüst bir lider yok henüz!
