Yıllardır UNESCO Dünya Mirası listesinde olması gerektiği konuşulan Kaleiçi'ni mezbelelikten kurtaracak özel yönetmelik, Büyükşehir ile Muratpaşa Belediyesi'nin ilgisizliği yüzünden rafa kaldırıldı. Antalya Kent Konseyi İmar Planlama Grubu'nun meslek odaları ve belediyelerce ortak müzakere ortamında 2010 yılında hazırladığı Kaleiçi Yönetmeliği'ni işletme görevi, Büyükşehir ile Muratpaşa Belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayarak çalışacak olan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine verilmişti.
YETKİLER ORTADA
Tamamı 35 hektarlık 4 mahalleden oluşan Kaleiçi'nin hakkından kimse gelemedi. Antalyalılara 'ne Kaleiçi'ymiş ama' dedirten bölge yüzünden her gelen gideni suçluyor. Tüm girişimlere rağmen Kaleiçi'nin değişmeyen bir sorun olarak kaldığını belirten Antalya Kent Konseyi Genel Sekreteri Semanur Kurt, Koruma Kurulu Kararları, ilgili belediyelerin, polisin ve valiliğin yetkilerinin ortada olduğunu söyledi. Her kurumun üzerine düşen görevi yerine getirmesiyle bu sorunların ortadan kalkacağını belirten Semanur Kurt, "Kaleiçi yönetilemeyecek kadar büyük bir alan değildir. Ülkemizde benzer uygulamalar vardır. Kaleiçi'ne neredeyse ayrı bir belediye kurmayı bile ilan edecekler. Kaleiçi'nde sorun yönetseldir" diye konuştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin yönergeyi uygulama denemesinde esnafın ayaklandığını hatırlatan Kurt, Kaleiçi uygulamalarında yapılacak çalışmaların başlangıcının önemli olduğuna işaret etti. Esnafın hareketli olduğu yaz aylarında tepki çekme nedeniyle yapılamayacağı görüldüğünü belirten Kurt, "Kış aylarında bölge halkını da içine alan bir çalışmayla kullanım şartları uygulanabilir. Şu aylarda dokunmayıp, yazın ele alınmasını doğru bulmuyoruz. Yine bir sonuç elde edilemeyecek" diye telkinde bulundu.
YÖNERGEDE NE İSTENİYOR
Kaleiçi Kullanım Yönergesi'nde ürün sergileme kısıtlamaları, yönlendirme levhalarının belirlenmesi, tabela kirliliğinin kaldırılması, kültür varlıklarının ticari amaçla kullanılmaması gibi maddeler içeriyor. Kaleiçi surlar içinde kalan bölge dışında, etkileşim içinde bulunduğu Cumhuriyet Meydanı ve Karaalioğlu parkını içine alarak düşünülmesi gerekiyor. Öncelikli sorun olarak eğlence, kültür, sanat, yaşam, turizm ya da ticaret alanı tanımı getirilmesi isteniyor. Bu tanımlamanın fiziksel olduğu kadar işlevsel boyutu da içermesi isteniyor.