Antalya-Karabük maçı, yaşanan tribün terörü ile akıllarda kaldı.
Bu, Antalya'da ilk kez yaşanmıyor.
Geçmişte sayısız örnekleri var.
Daha önce neler olmadı ki? Daha şiddetlilerini gördük.
Yaşananlara sessiz kalanlar var. Taraftarı suçlu bulanlar var.
Taraftarı haklı bulanlar var. Taraftarı eleştiriyormuş gibi yapıp çaktırmadan savunanlar var, yani kıvıranlar var.
Taraftara kızabilirsiniz.
Eleştirebilirsiniz. Onlar da size kızabilir.
Birbirlerine kızan iki tarafın kısa bir süre sonra oturup sohbet ettiklerini de görebilirsiniz ki görülmüştür ve örnekleri çoktur.
Ama taraftarı kullanmak, akıllı ve dürüst insanların yaptığı bir şey değildir.
Taraftar, iki tarafı keskin kılıç misalidir.
O kılıçla siz birilerini kesip doğrarsınız, ama bir gün elinizdeki kılıcın diğer keskin tarafı sizin kellenizi uçurur.
Bunun örnekleri çoktur. Antalya'da da örnekleri vardır.
Kendi amaç ve çıkarları için taraftarın öfkesinden yararlanmak isteyenler var Antalya'da.
Başkan Hasan Akıncıoğlu ve Teknik Direktör Mehmet Özdilek'i yıpratmak için taraftarın öfkesinden yararlanmak isteyenlere tavsiyem; hemen vazgeçin.
Kısa bir zaman sonra bu kez sizin başınıza gelecekleri yazmak zorunda kalmayalım bu sayfalarda.
Taraftara kızın, eleştirin, tartışın. Gerekirse kavga edin.
Onlar da size kızsın, eleştirsin, tartışsın, kavga etsin.
Bir şey olmaz.
Ama taraftarla oyun oynamayın.
Onları kullanmaya kalkmayın.
Sonucuna katlanamazsınız.