Türkiye'nin en fazla göç alan kenti Antalya'da yaşayan yabancı pasaportlu sayısı 33 bin 916 oldu. Yabancıların Antalya'daki yaşam tercihlerinin başındaki sıcak iklim, fiyatların düşük olması, her zaman ucuz taze meyve sebze bulunabilmesi gibi nedenlerin üstüne ticarette standartların oturması, rekabetle konut ve hizmet sektörü kalitesinin artması da eklendi. Bir Türkle evlenip soyadını değiştiren ya da Türk vatandaşlığına geçen kişiler ile ortak evliliklerden Türk uyruğuyla doğan çocuklar, Yabancılar Şube Müdürlüğü kayıtlarında yer almıyor. Yabancılar Şube Müdürlüğü'nden çeşitli süreler çerçevesinde 2007 yılının Eylül ayına kadar alınan ikamet tezkeresiyle Antalya'da yaşayan 13 bin 225 yabancı uyruklu vatandaşın 2 bin 745'ini Almanlar oluşturuyor. Bundan 7 yıl öncesine kadar Antalya'nın küçük Almanya olduğu söylemi ise geçerliliğini kaybetti. Çünkü Antalya'da yaşayan 6 bin 80 Rus birinci sıraya yerleşirken, Almanlarının sayısı 5 bin 155'te kaldı. Üçüncü sıradaki Kazakların sayısı 3 bin 20.
İNGİLİZLER 4'ÜNCÜ SIRADA
Geri kalan milliyetler dağılımı sıralaması ise şöyle; İngilizler bin 811, Ukraynalılar bin 732, Kırgızlar bin 451, Hollandalılar bin 297, Azeriler bin 259 ve Norveçliler bin 101 kişi. Nüfusu binin altında kalan diğer milletlerden gelenlerin sayısı ise 10 bin 780.
EMEKLİLİK KENTİ
Türkiye'deki göç olgusunun, turizm ve tarımdaki istihdam kapasitesiyle en yoğun olarak hayata geçtiği kentlerin başında yer alan Antalya, yurt içindeki vatandaşların yanı sıra yabancı uyruklu vatandaşların da 'göç' hedefi haline getiriyor. Antalya'ya yerleşme, pek çok yabancı ülke vatandaşı için yaşamı ve emeklilik yıllarını, doğal ve kültürel zenginlikler arasında en güzel şekilde geçirme anlamını taşıyor.
RUSLARIN 37 NEDENİ
Geçen yıl Rusya'nın 'turkey. ru' sitesinde Rusların yaptığı anketle 'Türkiye'de yaşamak için 37 neden' adlı yazı, aylarca konuşulmuştu. Listenin başında, Türkiye'deki duvarların üzerinde küfürlü yazı olmaması. yılın 340 gününün güneşli geçmesi ve kış olmadığı için de her yıl kışlık elbise ve ayakkabı alma zorunluluğu olmaması gelmişti. Türkiye'nin 3 tarafının denizlerle çevrili olması, her zaman taze meyvenin bulunması, Rusya'daki dairenin satışıyla Türkiye'de yeni daire alınabilmesi, evsiz ve çingenelerin olmayışı, uyuşturucu satanların hapse atılması ve Türklerin çocuklara yarı tanrı muamelesi yapması öne çıkmıştı.