Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın dün
Ak Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşma
'Yeni Türkiye' gerçeklerinin özeti niteliğindeydi.
Bundan 11 yıl önce başlayan Ak Parti iktidarının ülkeyi nerelerden alıp hangi noktaya getirdiğini Başbakan satır başları ile ifade ederken, geleceğin Türkiyesi için de net konuştu;
"Türkiye eski Türkiye değildir.
Artık söyleyecek sözü vardır."… Bu ifadenin net belgelerinden birisi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009 yılında
Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e karşı
"One minute!" çıkışıdır.
Kim ne derse desin Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde uluslararası düzeyde hak ettiği saygınlığa ve itibara kavuşmuştur. Aksini iddia etmek mümkün değildir.
İşte, Başbakan da dün yapılan grup toplantısına dış politika ile başladı ve ölümünün 10. yılında rahmetle andığımız Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı
Aliya İzzetbegoviç'in sözlerini, Türkiye ile paylaştı "Merhum Aliya ellerimi tutup, 'Bu topraklar Osmanlı bakiyesidir, Bosna'ma sahip çıkın' demişti. Bosna'ya sahip çıktık, çıkıyoruz" …dedi.
Şimdi, bir yerel köşe yazarı olarak Başbakan'ın dünkü grup toplantısındaki konuşmasını yansıtmam yadırganabilir, "Ulusal köşe yazarlarının konusudur" diyebilirsiniz.
Çıkış noktası itibarıyla haklı da olabilirsiniz "Bölgede neler oluyor onları yaz" serzenişinde de bulunabilirsiniz.
Ancak, Başbakan içinde bulunduğumuz süreci öyle bir gözler önüne serdi ki,
"Duyurmak boynumuzun borcudur" hissiyatına kapıldım.
Gerisi mi; işte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında ki konuşmasının satır başları:
- Pilotlarımızın kurtarılması sürecinde yaptıkları çalışmalar sebebiyle Dışişlerimize MİT Başkan ve elemanlarına teşekkür ediyorum.
- Biz memnun olduğumuz bürokratımıza sonuna kadar sahip çıkarız. Onun icazetini de kimseden almayız.
- Türkiye'nin bölgedeki gücü arttıkça bunu hazmedemeyenler Türkiye'yi hedef alacaktır.
- Biz 11 yıldır sadece içerdeki karanlık odaklarla mücadele etmiyoruz.
- Türkiye üzerinde ameliyat yapılacak bir ülke değildir.
- Birileri çıkıp İmralı'ya kim gider kim gelir, bunun kararı hükümete aittir. İster gönderir ister göndermez. Herkes haddini bilecek.
- Biz petrol için, bir avuç Elmas için kardeşini satacak bir millet değiliz, bunu da böyle bilsinler.
- Biz hesabımızı önce Allah'a, sonra milletimize veririz.
- Gerek Türkiye içinde gerekse de bölgede barış, insan hakları, özgürlük ve hakkaniyetten başka bir niyetimiz yok.
- Türkiye'ye karne verecek tek mercii milletimizdir.
- Biz ammeye hizmet veriyoruz, bireye değil. 200 bin ağaç sökersin, yerine 5 milyon ağaç dikersin. Bizim yaptığımız bu.
- Diktiğimiz milyarlarca ağacı saymayanlar yol için söküleni sayıyor. Yol için gerekirse cami bile sökülür.
- Biz yol yaparız CHP yolsuzluk yapar.
- Yol yapmak bizim, yol kesmek yolsuzların işi.
- Kim yolunuzu kesmeye çalışırsa o çelik irademizi görecektir.
- 2002'de turizm geliri 8,5 milyar dolar ve 12 milyon kişiyken 2012'de bu sayıyı 22 milyar dolar ve 32 milyon kişiye ulaştırdık.
Allah aşkına, elinizi vicdanınıza koyun; heyecan duymamak, böyle bir ülkede yaşadığımız için şükretmemek mümkün mü?...