Son Büyükşehir Meclisi'nde epeyce yaygaraya neden olan; Konuksever Mahallesi'nde yapımı planlanan
AVM projesi ile ilgili tartışmalar sürerken, bir yandan da nasıl
manipüle edildiğini görmemek mümkün değil. Mümkün olmadığı gibi, Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Akaydın'ın, tutumunu da gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu satırlardaki maksadımın ne olduğunu ifade edeceğim ama önce bahse konu ilçe Muratpaşa'daki AVM'ler ile ilgili bazı bilgiler vermekte de fayda var.
Antalya'nın nüfusu en kalabalık ve en çok seçmen sayısına sahip ilçesi Muratpaşa'da
6 devasa AVM mevcut. Tartışılan ise
7. AVM olacak. Bunların 6'sı da (şartlar ne olursa olsun) CHP'li Başkan
Süleyman Evcilmen döneminde hizmete girdi.
Şu anda 3. dönemini tamamlamak üzere olan Evcilmen'in şimdi 7. AVM'ye bu kadar şiddetle karşı çıkması ister istemez zihinlerde bir soru işaretinin oluşmasına neden oluyor.
Tartışması su götürür. Bu işin sadece bir yanı… Önemli ve üzerinde durulup sorgulanması gereken yönü ise; bahse konu Konuksever'deki Karacaoğlan Caddesi'nin yine
CHP'li Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 1/ 25 binlik planda ticari alan olarak taranarak meclise getirilmesidir. Aynı şekilde yine Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 1/5000'lik planda da
ticari alan olarak işaretlenmesidir.
Şimdi, bu kadar tatavaya neden olan AVM'nin yeri Büyükşehir Belediyesi tarafından ticari alan olarak planlanıyor, yani bile bile buraya bir olası
AVM yapılmasına yol açılıyor. Ve nihayetinde de AVM'nin buraya yapılması kesinlik kazanıyor.
İşin acı yanı mı dersiniz, trajikomik olarak mı nitelendirirsiniz ama Konuksever Mahallesi'de ticari alan olarak işlenmiş planlar Büyükşehir Belediye Meclisi'ne
Mustafa Akaydın'ın imzası ile getiriliyor. Ayrıca, bu AVM'nin sahipleri tarafından talep edilen plan tadilatının altında da yine Akaydın'ın oluru var. Akaydın, "Plan tadilatlarını meclise getirmek yasal zorunluluktur"un arkasına sığınıp işin içinden sıyrılmaya çalışabilir, ama yetmez. Çünkü çocuğun adını daha işin başında, 1/25 binlik planda koymuştur.
Lafı güzaftan öteye gitmez, kaale alınacak bir kıvırma yolu olamaz.
Ne hikmetse de burası ile ilgili Büyükşehir Meclisi'ne getirilen
"itirazların reddine" yönelik gündem maddesinde
Akaydın kendi yaptırdığı planlara karşı çıkıyor ve "Benim yaptırdığım bu planlar yanlışmış" dercesine itirazların kabulü yönünde oy kullanıyor. Akaydın kendisi ile çelişiyor ya da bakıyor ki
(CHP grup toplantısında grubun serbest bırakılması konusunda ısrarcı olduğu iddia ediliyor, ki bu maddenin geçmesine olanak sağlayan bir manevradır) itirazların reddine karar verilecek; ne şiş yansın ne kebap misali zevahiri kurtarmak, zihinleri karıştırmak gayesi ile karşı yönde oy kullanıyor. İş iyice çorbaya dönüyor. Günah keçisi olarak
Ak Parti ve MHP Grubu ilan edilmeye çalışılıyor. Ama kazın ayağı öyle değil ve işin aslı da… Akaydın ve ekibi bu işin gerçek sahibidir. Yalanlasınlar da görelim, öyle değildi de böyleydi diye bir gevelesinler evvel Allah yanıtını veririz.
Yapılması planlanan AVM'ye karşı değilim, ancak sahiplerinin de sözcüsü de değilim.
Sahibi, ortakları kimmiş neymiş, beni zerre kadar da alakadar etmiyor. Ama, ticari alan olarak planlanan ve bu yatırımı gerçekleştirecek firmanın önünü açan planlara önce "evet" deyip
sonra da "hayır" diyenlere de bir çift lafım olacak.
Özellikle CHP grubuna ve başı
Devrim Kök'e sormak isterim; Grup toplantılarınızda
karar mekanizmanızı böyle mi işletiyorsunuz?
Antalya ile ilgili planlamalarda
meclis üyelerinizle ortak noktada buluşamıyor musunuz? Grubunuzda
Akaydıncı, Evcilmenci diye bir bölünme mi var?
CHP Grubu olarak Büyükşehir Belediyesi'nin dolayısıyla Başkanı Mustafa Akaydın'ın yukarıda dikkat çektiğim
tutarsızlığına mani olamıyor musunuz?
İster AVM olsun, ister MVA olsun,
kente yapılacak kazanımlar için ne gibi prensipleriniz var? (Bu soruya aman dikkat; sakın "Esnafın hayrına bu AVM'ye karşı çıkılmıştır" demeyin hem kendinizi ele verirsiniz hem de diğer AVM'leri önünüze koyarlar. İçlerindeki sinema salonu ruhsatları tartışmalarına kadar… )