Çağının en büyük hükümdarı Muhteşem Süleyman bile "Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi" demiş. Hayatın kaynağı oksijendir ve kana geçmesi için akciğerlerin sağlıklı olması gereklidir. Çeşitli sebeplerle solunum yollarında darlık gelişirse içeri giren havanın hepsi çıkamaz ve içerde hapsolur. İşe yaramayan geniş hava bölümleri oluşur, nispeten sağlam bölümleri baskılar. İşte bu hastalığa 'amfizem' denir. Hastalarda ufak eforla bile nefes darlığı vardır, giderek oksijene bağımlı hale gelir. Ülkemizde tüm ölümler sıralamasında solunum sistemi hastalıkları dolaşım sistemi hastalıkları ve kanserlerden sonra 3. sıradadır. Hastaneye yatış sıralamasında ise; solunum sistemi hastalıkları birinci sıradadır. Amfizemin tedavisinde öncelikle önleyici (sigarayı bırakma) ve ilaç tedavileri vardır. İlaç dışı tedavilerdeki amaç ise hastalıklı dokuyu çeşitli yöntemlerle bloke ederek alttaki sağlam akciğer dokusunun havalanmasını sağlamaktır. Sonuçta bağlı olarak nefes darlığı azalır, egzersiz kapasitesi artar ve yaşam kalitesinde düzelme elde edilir. Akciğer hacim küçültücü cerrahi riskli bir işlemdir. Ameliyat sonrası ölüm oranları yüzde 5-10 civarındadır, komplikasyon oranı yüzde 60'a yaklaşmaktadır. Çoğunlukla birçok eşlik eden hastalığı olan ve solunum rezervi kısıtlı yaşlı hasta grubu için riskli bir cerrahi işlemdir. Akciğer nakli ise sınırlı bir hasta grubuna yapılabilmektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı yeni teknolojiler arayışına gidilmiş ve bronkoskopi yoluyla hacim küçültücü tedaviler ağırlık kazanmıştır. Bu amaçla önerilen teknikler tek yönlü valfler, bronş tıkaçları ve hava yolu stentlerini içerir. Bronkoskopik hacim azaltıcı teknikler, cerrahiye göre kıyaslanınca hastanede uzun süreli yatış gerektirmeyen daha az riskli, geri dönüşümü olabilen, dolaylı maliyetinin daha az olması en büyük avantajlarıdır. Hafızalı metalden üretilen elastik sarmal teknoloji bu tedaviler arasında ön plana çıkmıştır. Ülkemizde 2013 yılından itibaren bronkoskopik hacim küçültme tedavisi kullanılmaya başlanmış, Türkiye'de yüksek teknolojik altyapıya sahip merkezlerde onlarca hasta tedavi edilmiştir. Bu tedaviler hastalara bir nefes daha verebilmek için umut ışığı olmaktadır.
Opr.. Dr. A. Bülent KARGI