Haziran ayında Hasan Akıncıoğlu'nun bir günde yangından mal kaçırır gibi aniden yönetimi bırakmasıyla ortalık karışmış, isimleri ortaya atılan 5 başkan adayından Gültekin Gencer de 5 gün içinde aday olup ekibiyle yönetime gelmişti.
Oysa Akıncıoğlu ligin sona erdiği Mayıs ayında yeni sezonda görev almayacağını açıklasa aday olacak insanlara da zaman tanıyacak, transferde de atı alanın Üsküdar'ı geçmesinden sonra Gencer bu yükün altına girmemiş olacaktı.
Dikkat edecek olursak Samet Aybaba sezonun ilk karşılaşmasında Kayseri Erciyes maçına Özdilek'ten kalan onbir ile çıkmak zorunda kalmıştı.
Gidenin arkasından konuşmak gibi olsa da Akıncıoğlu'nun giderken bu kulübe yaptığı görev süresi içindeki katkılarının tamamını da alıp götürdü.
Gencer ve yönetimi hala onun bıraktığı enkazı ayağa kaldırmakla uğraşıyor.
Akıncıoğlu'nun gitmesiyle iyi mi kötümü yaptığını öğrenmenin en kolay yolu kulübün çalışanlarından geçer.
Haziran ayından bu yana hepsi "Allah razı olsun" diyor.
Akıncıoğlu döneminde aylarca maaşlarını alamayan çalışanların nasıl geçindiğini, borcu mu var? Ev kirası mı, taksit mi ödüyor?
Ne sıkıntılar yaşadılar bunu ancak onlar bilir.
Antalyaspor Kulübü'nde artık çalışanların yüzü gülüyor ve mutlular… Ben buna bakarım… Profesyonel futbolcular da haklarını zamanında alıyorlar ama benim için önce gariban çalışanlar gelir.
Kaldı ki artık onların çoğu da artık galibiyetlerden prim almaya başladılar.
Gültekin Gencer'in bence alkışlanacak ilk uygulaması budur.
İlk yarı bitti. Takım bu dönemde beleneni veremedi.
Bu durumun sorumlusu da Gencer yönetimi değil Akıncıoğlu'nun eseridir… Öyle bir enkaz bıraktı ki altından kalkılır gibi değil.
Ne kadar borçla kulübü devraldığını açıklamak yerine "Bir hazine aldım" diyerek oyuncuları onurlandırmayı tercih etti.
Gültekin Gencer işin kolayına kaçıp enkaz edebiyatı da yapabilirdi ama yapmadı.
Kimse Gencer eyyamcılığı yaptığımı sanmasın.
Akıncıoğlu tam takır bir kasa bırakıp giderken ardında da 39 milyon civarında borç bırakmıştı.
Bu şartlar altında zaman da yetersiz olunca transfer konusunda yapacak fazla bir şey yoktu.
İş şimdi başa düşüyor. Ara transferde bu takımın en az 5-6 adama ihtiyacı var.
Başta stoper, ön libero, orta saha ve forvet geliyor.
Semih Şentürk konusunda "oynar mı" sorusu var ama bu sorunun cevabını yıllarca bu oyuncu zaten Fenerbahçe'de "Nöbetçi golcü" ünvanını kazanarak verdi. Semih'in sadece hırsı ve gururu yeter de artar bile… Ara transferde gelecekler kadar da gitmesi gerekenler önemli.
Deniz Barış'ın konumu belli gibi.
Ama iş onunla kalmamalı ve onun gibi (!) olan en az gitmesi gereken 3 oyuncu daha var… "Kim?" diye sormanın anlamı yok.
Ben biliyorum, Samet Hoca da, Gültekin Gencer de… Antalyaspor camiasının ve Yüce Türk Milleti'nin yeni yılı kutlu olsun…
