Sonunda Kırcami için yapılan 1/5000'lik nazım imar planı Büyükşehir Meclisinden geçti, oy birliği ile kabul edildi.
Bölge imara açıldı.
Tüm Kırcami halkına hayırlı ve uğurlu olsun.
Sürekli medyada "30 yıllık kanayan yara" olarak işlenen Kırcami'nin imara açılması tabi ki yöre halkını da mutlu kıldı.
Ancak, Kırcami'nin imara açılması noktasında kronolojik süreci hatırlatmakta da yarar var.
Bu zaman zarfında Kırcami'nin önemli aktörleri kimler olmuş ve nasıl bir duruş sergilemiş; bir bakalım.
Öncelikle, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Kırcami konusunda 5 yıllık görev süresinde ne yapmış?
Akaydın, Kırcami'nin 30 yıllık serüveninin son 5 yılına dahil olmuştur.
Göreve geldiğinde, Türel döneminde yapılan 0.80 emsalli bir planın iptali ile karşı karşıya kalmıştır. Ki bu planın iptali için o dönemde sürecin tüm kapsamında yer alan hangi önemli aktör devreye girmiştir, biliniyor.
Akaydın'a gelirsek; önceki gün Büyükşehir Meclisi'nde alınan Kırcami'nin imara açılması hususunda kendilerinin bir emeği olduğunu zannetmiyorum.
İçinde bulunulan konjonktür gereği gelişmeler zuhur etmiş ve Kırcami konusunda son noktaya gelinmiştir.
2009-2014 yılları arasında Akaydın'ın mesele ile ilgili girişimleri son derece yüzeysel olmuş, çözüm için Antalya Milletvekili Menderes Türel'in önerilerini savsaklayarak durumu idare etmeye çalışmıştır.
Türel'in kararlı tutumu ve girişimi sayesinde olmazsa olmaz kararlar; Çevre Bakanlığı'nın 100 binlik plana işlemesi, İçişleri Bakanlığı'nın Kamu Yararı Kararı ve Tarım Bakanlığı'nın bölgenin tarım vasfını kaybettiği hükmü alınmış ve Kırcami'nin imar yolu açılmıştır.
Akaydın bu gelişmeleri uzaktan takip etmiş, olayı seyrine bırakarak olası bir olumsuzluk halinde neler yapacağını planlamıştır.
Kendisinin geciktirildiği dediği hususların yaratıcısı bizzat kendisi olmuştur.
Neticede, Akaydın'ın tüm gayretsizliğine rağmen plan meclise gelmiş ve oy birliği ile onanmıştır.
Bu süreçte emeği geçenleri de ayrıca kutlamak gerekir.
