Türel'in cevapları arasında geçmişi unutmaması dikkatimizden kaçmadı. Geçmişe övgü dolu sözlerle teşekkür eden Türel, "Tabii ki bizden önce Sayın Hasan Subaşı ve Sayın Bekir Kumbul da güzel hizmetler yapmıştı, ama biz de çok hizmet yaptık. Ama maalesef bizden sonra birkaç kaldırım ve iki üç küçük bina dışında neredeyse çivi çakılmadı. Antalya durdu, iddiasını, vizyonunu kaybetti. Benim gönlüm buna razı olamaz, çünkü Antalyam durursa Türkiye durur. Bu sebepledir ki ben Ankara'yı bırakıp Antalya'ya daha iyi hizmet getirmek için yine göreve talip oldum. Antalya artık farkı gördü ve buna göre en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Büyük Türk milleti her zaman, her türlü müdahaleye, yönlendirmeye rağmen doğru karar verir. Antalya da Antalya'nın geleceği için en hayırlı şekilde oy verecektir" dedi.
GENEL SEÇİM HAVASI
Hayatımda ilk kez bir yerel seçimin, raydan çıkıp genel seçim havasına dönüştüğünü vurguladığımda AK Parti Adayı Türel'in cevapları net oldu: "30 Mart'ta hükümet seçilmeyecek, hükümet değişmeyecek. İşte borsa, Çarşamba günü yüzde 4 arttı, döviz düştü, çünkü piyasa seçim sonucunu gördü, istikrarın devam edeceğini gördü. Aziz Türk milleti oynanan oyunu gördü ve bozdu. Bu seçim genel seçim değil, genel seçim 2015'te yapılacak. Bu seçim belediye başkanı seçimidir, hizmet seçimidir, proje seçimidir. Dolayısıyla Antalyamın da oynanan oyunları gördüğüne, kaybedilen 5 yılı telafi etmek üzere en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Artık Antalya'da yaşayan herkes, turizmde çalışanlar da esnaf da Antalya'nın bir 5 yıl daha kaybedemeyeceğini görüyor. Antalyamın ilçeleri, köyleri, şehir merkezinde bir şey yapamayan, Büyükşehir Başkanı'nın ilçelere ve köylere hiçbir hizmet götüremeyeceğini görüyor. Antalyam bu kadar saldırıya, haksızlığa, iftiraya rağmen demokrasinin kalesi olduğunu gösterecek."
ANTALYA'NIN KANATLARI
İlk kez proje tanıtım toplantısında duyduğum "Antalya'nın Kanatları" başlığının ne olduğunu dinleyince anlamıştım. Türel'e bu konu başlığında "Peki seçim kampanyasında projeleriniz nasıl karşılandı, halk tarafından benimsendiğini düşünüyor musunuz?" sorusunu yönelttim. Türel, "Projelerimizi bir nebze açıkladık. Turizm Çalışanlarına Konut Projemiz turizme de destek olacak, kışın işsiz kalan turizm çalışanlarına nefes aldıracak, turizme soluk getirecek ve hizmet kalitesini arttıracak bir projedir. Boğaçayı Projesi, Muratpaşa'da Nehirler Projesi, Karaalioğlu, Balbey, Zeytinköy Projeleri, Kepez Göl Projemiz, Tarıma Yüzde 100 Destek Projemiz. İlçelerde kalkınma projeleri, kent parkları, 10 Milyon Ağaç Projemiz, sosyal projelerimiz Antalya'yı kanatlandıracak projelerdir. Antalya'da çalışanın da yaşayanın da ev sahibi olanın da refah seviyesi yükselecek, turizm kazanacak, esnaf kazanacak. Desteğe muhtaç olan herkese, yaşlılara, kadınlara da azami destek vereceğiz. Antalyam her şeyin en güzeline layık ve eğer sevgili Antalyalılar bana görev verirse, gece gündüz çalışarak hizmet edeceğiz. Daha önce söylediğim gibi Antalya daha zengin, daha modern, sevgi dolu, huzurlu, insan dostu, çevre dostu bir il olacak. Antalya'yı Gazipaşa'dan Kaş'a kadar daha zengin bir il yapacağız. Antalya Türkiye'nin lider illerinden birisi olacak. 30 Mart Antalya'nın kanatlanma günü olacak. Bugün yapılan gibi yapmayacağız, biz sadece Antalya siyaseti yapacağız, hizmet siyaseti yapacağız. Bizden değil ayrımı yapmadan, Antalya'yı seven herkesle el ele gönül gönüle çalışarak hizmet edeceğiz. Ben kampanyama sevgili Sezen Aksu'nun şarkısıyla başlamıştım. '5 yıl geçti aradan ayrı ayrı/ Bitsin artık bu hasret buluşalım gayri' Ben de hadi gari Antalya bu hasret bitsin dedim ve inşallah bu hasret bitecek" diye konuştu.
SİYASET YAPMAK TERBİYE İŞİDİR
Türel ile son birkaç gündür konuşulan villa meselesini ve Akaydın'ın "Sen kimin çocuğusun" söylemini gündeme getirdik. "Yine de Valensiya'da ev aldığınız, Antalya'da arsa aldığınız söylendi. Ben işin aslını biliyorum, ama böyle iddialara ne diyorsunuz?" diye sorduğum AK Parti adayı Menderes Türel kendinden emin cevaplar verdi: "Bunlar 5 yıl öncve seçim zamanında benim boşandığım iddiasını da yaydılar. Halen internette duruyor. 5 yıl önce Antalya'ya çamur siyasetinin uzmanlarını getirdiler ve bu tür kampanyalarla siyaseti kirlettiler. Ne Valensiyası, ne evi, nereden çıktı, sebebi ne? Anlamam mümkün değil. Alçaklık bu kadar olur. 2009'da ne başkan, ne milletvekili iken, aile olarak emlakçı kanalıyla aldığımız bir arsayı, üstelik buranın planlamasını sonradan Akaydın kendisi yaptığı halde istismar etti. Merak ediyorum, ben Antalya'da matbaası olan, işi olan, evi, arsası olan bir adamım. Ben milletvekili olarak zaten mal varlığımı açıklamışım. Bunu istismar etmek çamur siyaseti değil de nedir? Akaydın televizyona çıkıp, benim gibi bütün hayatını Antalya'da gazeteci, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Belediye Başkanı, Milletvekili olarak geçirmiş bir kişiye televizyonda 'Sen kimin çocuğusun' diye hakaret etti. Siyaset terbiye manasına da gelir. Siyaset her şeyden önce bir terbiye işidir. Bizim geleneğimizde bir insan terbiye ve irfan sahibi değilse ilmi de yoktur. Maalesef Antalya'yı temsil eden kişi artık bu hale düşmüştür."
HERKESLE KAVGA ETTİ
Kavgalardan söz açılmışken Türel'e, "Akaydın'ın kendi partisi ve eski Genel Başkanı ile aralarının açık olduğu söyleniyor?" dediğimizde aldığımız cevaplar kavganın büyüklüğünü ortaya koydu: "Bu kavganın ve hakaret siyasetinin tek muhatabı ben olmadım. Sayın Akaydın, kendisini belediye başkan adayı yapan Sayın Baykal'a da hakaret etti. Kendi milletvekilleriyle, il başkanlarıyla, ilçe belediye başkanlarıyla kavga etti. Bize oy verenlere 'Stockholm hastaları' diyerek hakaret etti. Esnaf turisti kazıklıyor diye bütün Antalya'ya hakaret etti. Antalya adına bunları konuşmaktan bile hicap duyuyorum. Ama Antalya gerçekten bu yalan siyasetini, çamur siyasetini hak etmiyor. Antalya, insanlığını kaybederek siyaset yapılacak bir yer değildir. Antalya, onurlu, gururlu bir ildir, tarihinde böylesini görmedi."
YALANLARI ÇIKINCA PROJE AÇIKLAYAMADI
Antalya'da 10 yıl önce kendi döneminde yapılan eserlerin üzerine doğru dürüst bir şey konmadığını anlatan Türel, "Yaptık dedikleri altyapının büyük kısmı bizim başlattığımız, hatta bazıları bizden önceden gelen yatırımlardır. 2009 seçimindeki 100 bin kişiye iş, bedava elektrik vaatleri yalan çıkınca şimdi bir proje de çıkaramadı. 5 yılı da borç yalanıyla geçirdi. Sadece 2013'te 50 milyon lira temsil, ağırlama bütçesi kullandı. Buna rağmen borç yalanından vazgeçmedi. Bizim yaptığımız uluslararası Altın Portakal Festivali'ne dil uzatırken, geçen yıl basına düşen otel rezaletini kapattılar. Ağır Ceza'da yargılanmaları, belediyeyi uğrattıkları zarar hangisini söyleyeyim. Şimdi bu çamur siyaseti yapanlar bir de yeni bir numara geliştirmişler. Benim 2009 seçimindeki projelerimi almışlar ve bunları vaat etti yapmadı diyorlarmış. Yani kaybettiğimiz seçimin projelerini 2004 projeleri gibi gösteriyorlarmış, artık ne kadar düştüklerini siz düşünün" ifadelerini kullandı.
BEŞ YIL BOYUNCA İFTİRALAR VARDI
Daha kampanya başlamadan önce kendisi ile telefonda görüştüğümde Sayın Türel, bu seçimde gerilimden ve polemikten uzak çalışma yapmak istediğini söylemişti. Ancak gelinen noktada işin nezaket ortamından uzaklaştığını gördük. Bu nedenle kendisine "Antalya'da da seçim kampanyasında yine suçlamalar gördük, neden nezaket çerçevesinde bir seçim yarışı olmuyor?" dediğimiz Türel içini çekerek ve her zamanki kibarlığı ile şunları söyledi: "Maalesef projesi olmayan, hizmet iddiası olmayanların elinde sadece tek araç olarak çirkin siyaset kalıyor. 5 yıl önce de yalan ve iftiralar vardı, 5 yıl boyunca da yalan vardı, şimdi de yine bir yalan siyaseti, çamur siyaseti yaptılar. Akaydın biliyor ki proje dese, halk geçen 5 yılı soracak. Bu yüzden 'halk projeden anlamaz' deyip seçimi çamur siyasetine çevirmeye çalıştı. Sayın Akaydın, Antalya'ya 2009 seçiminde çamur siyasetini getirdi. İşbirliği yaptığı karanlık odaklar onu bu yola soktular. Şimdi de yine aynı yalan, iftira, çamur siyasetine sığındı."
HOCA TAKİYE YAPIYOR
Akaydın'ın Pensilvanya'da Fethullah Gülen ile görüşmesi ile ilgili yorumunu sorduğumuz Türel, "Sayın Akaydın, 2009 seçiminde de bu seçimde de darbeci, karanlık odaklara yaslandı. 2010'da 'türban karşı devrimdir' diyerek laikliği ve Atatürk'ü istismar ederken, o zaman 'Camiye ayakkabıyla giriliyor mu ki, GATA'ya türbanla girilsin' diyebilirken, bu seçimde Pensilvanya'yı ziyaret ederek başka bir kimliğe büründü. Bu ihanet değilse, takiye değilse nedir? Antalya artık, Antalya'ya yakışmayan bu takiye ve çamur siyasetini reddedecektir. Antalya'yı seven hiç kimse vizyonsuzluğa, kavga siyasetine, iftira siyasetine razı olamaz. Dolayısıyla Antalyamın da oynanan oyunları gördüğüne, kaybedilen 5 yılı telafi etmek üzere en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Çamur siyaseti Antalya'ya yakışmıyor ve cevabını bu kez alacak. Antalya çamur siyaseti ile 5 yıl kaybetti ve anladı. Artık güzel günler zamanı" cevabını verdi.
AYRIM YAPILMAYACAK
Kendini yenilemiş, büyük Türk milletini ve Antalya halkını çok daha iyi anlamış olarak, daha büyük bir vizyonla, daha güçlü bir ekiple, katılımcı, şeffaf, dürüst ve çalışkan bir belediyecilik anlayışıyla göreve talip olduğunun altını çizen Türel, "İlk proje toplantımda bu hususlarda herkese söz verdim. Antalya'da her yere ve herkese eşit hizmet götüreceğime, 'bizden olanlar ve olmayanlar' gibi bir ayrım yapmayacağıma söz verdim. Belediye kavga siyaseti değil, hizmet yeridir. Ben çalışacağım, Antalya kazanacak, daha zengin, daha huzurlu, daha keyifli olacak. Katılımcı, kültürel, sosyal, çevre dostu belediyecilik anlayışıyla, hizmet belediyeciliğiyle, insan dostu, çevre dostu, estetik, refahı yüksek, marka ilçeler kuracağız. Antalya'nın tıkanmış trafiğinde devrim yapmış, yollar açmıştık, ulaşımda yeni bir devrime imza atacağız. Havası temiz, suyu temiz, yemyeşil bir Antalya'yı birlikte meydana getireceğiz. Kaleiçi'nde, Cumhuriyet Meydanı'nda şehir merkezinin güzelleştirilmesini biz başlatmıştık, artık her ilçemiz her mahallemiz güzelleşecek. Engelli insanlarımıza, yaşlılarımıza, kadınlarımıza sosyal hizmetlerde hamle yapmış, evde sağlık hizmeti başlatmıştık, artık ailenin, kadının, yaşlılarımızın sağlık ve sosyal hizmetlerinde çığır açacağız. Altın Portakal'ı dünya bizim dönemimizde tanıdı, Antalya yeniden dünyaya açılan bir kültür şehri olacak" ifadelerini kullandı.
ŞEREFLİ HATIRA İÇİN
Söyleşimiz sırasında Antalya ile ilgili bir söz açıldığında Türel'in gözlerinin dolduğunu görünce, "Sizin zaten milletvekili olarak bir ayağınız Antalya'da, buna rağmen bu kadar hasret neden?" dedim. Türel, Antalya sevdasını şöyle açıkladı: "Bakın İbrahim Bey, Kaleiçi dile gelip konuşsa, Alanya Kalesi dile gelip konuşsa, Manavgat, Serik ovaları dile gelip konuşsa, Korkuteli yaylası dile gelip konuşsa, Elmalı Evliyaları gelseler, konuşsalar. Antalya'nın bizim sevdamız olduğunu, aşkımız olduğunu söyleseler. Biz hayatımızı Antalya sevdası ile geçiren insanlarız. Biz bu sevdayla, aşkla Antalya'ya hizmet ettik, şimdi yeniden daha büyük hedefler için hizmet bayrağına talibiz. 2004-2009 döneminde biz Antalya'yı Türkiye'nin yıldız şehirlerinden birisi yaptık, artık hedefimiz dünyanın yıldız şehirlerinden birisi olmak. Benim 2004 dönemindeki eserlerimi bilenler zaten benim nasıl çalışacağımı, vizyonumu bilirler. Ben 2004'te 6 ayda nasıl fark yarattıysam, yine aynısını yapacağım."
ANTALYASPOR SEVDASI
Söyleşimizin sonuna yaklaşırken Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin TBMM'deki tek üyesi olan bir Antalya çocuğu olarak kentinin takımına, Antalyaspor'a gönülden bağlı olan Türel'e sporla ilgi neler yapılacağını sordum. Türel, "Spor tesisleriyle, Antalyaspor'a, basketbol takımımıza ve diğer spor ekiplerimize destek olmuş ve Antalya'nın çıtasını yükseltmiştik. Yeni projelerimizle Antalya spor başkenti olacak, spor turizminde çığır açacağız. Antalya turizminde sıçrama yapmıştık; artık turizmde yeni ve çok daha büyük hedeflere gideceğiz, turizm gelişecek, turizm çalışanı kazanacak, Antalya kazanacak. 2004'te Cumhuriyet Meydanı projemizle şehir merkezine turistin gelmesinin, ticaretin canlanmasının, esnafın kazanmasının yolunu açmıştık. Yeni dönemimizde esnafımız için büyük hedeflerle geliyoruz. Ticarete kazanç, bereket getirecek projelerle esnafımızla birlikte çalışacağız. Artık köylerimize de en güzel hizmeti biz götüreceğiz. Üreticimize doğrudan destek olacağız" cevabını verdi.
NOTALARLA SON MESAJ
Ve hem seçimin kampanyasının hem de röportajımızın sonuna geldik. Son cümleyi AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Menders Türel'e bırakıp teşekkür etmek istedik. Türel şu cümlelerle son noktayı koydu: "Hani Orhan baba diyor ya: Mevsim bahar olunca, aşk gönüle dolunca Sevenler kavuşunca, yaşamak ne güzel. Biz de diyoruz ki sevenler kavuşunca Antalyam ne güzel."