Başka
takımların oynadığı maçları izleyip, rakiplerinin galibiyet alması için dua etmek ne acı. Antalyaspor'un ligde kalabilmesi için maalesef bu hesapları yapmak zorundayız. Ama her şeyden önce Antalyaspor'un galip gelmesi gerekiyor. Bunu da hepimiz biliyoruz. Rakip Fenerbahçe olunca kafalarda soru işaretleri cirit atıyor. Rakip 6 eksikli ama sahaya çıkan kadrosu bile imrendirecek cinsten. Bizim eksiklerse can yakıyor. Enoh, Insa, Murat, Semih.. Antalyaspor'da kadro yine farklı. 29 hafta geride kaldı, iki kez üst üste aynı kadroyu görmek kısmet olmadı. Vederson kenarda, Musa solbek, Serkan-İbrahim ön liberoda, Boum- Giray stoperde. Buraya kadar hepsi normal. Ama en sıkıntılı mevki, Uğur- Isaac-Tita orta sahası. Sezonun hastalığı üretkenlik eksikliğiydi, bu üçlünün bunu başarması zordu. Rakiplerinin puan kaybetmiş olması Fenerbahçe'yi iştahlandırmış olacak ki ilk dakikadan itibaren 'bizim mahallede' gezip durdu Kadıköy'ün sakinleri. Fenerbahçe istediği golü 21'de buldu, Isaac kedi olalı bir fare yakaladı derken, Kadlec 'İlk yarı 2-1 biter' dedi. Stoper ve sol beklerinin gol attığı Fenerbahçe ne kadar eksik olabilir ki? İlk iki golde de Alves'e dikkat! Bir oyuncu Portekiz Milli takımında boşuna oynamaz. İki golde de Alves var. Antalyaspor'un çok da kötü oynadığını söyleyemeyiz ama ligde kalmak için daha fazlası gerekiyor. İkinci yarıda Fenerbahçe deyim yerindeyse 'kafasına göre' takıldı. Antalyaspor ise sadece izledi. Kadlec ve Sow'un attığı gollerin benim nazarımda eskilerin deyimiyle kıymet-i harbiyesi yok. Dedik ya, artık diğer takımların maçlarını takip ediyoruz diye.. Herkes çatır çatır oynarken, biz patır patır dökülüyoruz.