Başarının ölçüsü nedir tartışılır ama Alanyaspor'u, aldığı maç başı skorlarla değil, kulüp yapısı, gerek saha içi gerekse saha dışı yönetilişi ile değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. 'Bugün Osmanlıspor mu başarılıdır, Alanyaspor mu' diye sorsalar, hiç düşünmeden Alanyaspor derim.
Bir tarafta bu sezon lige yükselmiş, doğru yönetilerek önce üzerindeki mali yükü hafifletip basamakları birer birer çıkmaya çalışan 2,5 milyon euro'luk Alanyaspor var.
Diğer yanda paranın hiç sorun olmadığı, her türlü (!) desteği arkasına alıp yürüyen 10 milyon euro'ya yakın ilk 11 değeriyle Osmanlıspor.
Başkent ekibinin bugünkü durumu başarı değil, beklenendir. Oysa Alanyaspor'unki resmen başarıdır.
Hatta bence PTT 1. Lig'de bu sezonun ilk 8 haftasının en başarılı takımıdır.
Bugün Alanyaspor'un Osmanlıspor'u yenip liderlikten indirebileceği inancını bile futbolseverlere vermiş olması yeter de artar bile. Bugün 3-0'den sonra 3-3'ü yakalayabileceği inancını taraftarına verdiyse yeter de artar bile.
Bugün 3-0 öndeki rakibini vakit geçirmeye zorluyorsa yeter de artar bile. Çok iç içe değiliz ama uzaktan gördüğümüz kadarıyla zaten kulübün hedefi de bu: 'Yenilebilirsin ama mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayacaksın.' Dünkü maçta Alanyaspor'un tek eksiği fazla motivasyondu. Osmanlıspor sakin, Alanyaspor istekli ama acemiydi.
Serdar'ın ilk golüne şans denebilir ama ikinci ve üçüncü gollerdeki vuruşları akıl doluydu.
Sezon başında Alanyaspor'a imza atıp sonradan kadro dışı bırakılıp Osmanlıspor'a giden Serdar bir bakıma eski takımını yıkan adam oldu. Eğer doğruysa, Osmanlıspor'a gitmek için huzursuzluk çıkarıp kadro dışı bırakılması için çaba gösterdiyse attığı 3 golün benim gözümde hiç mi hiç kıymeti yok.
Bir maçta 30 gol de atsa, böyle oyuncuyu Alanyaspor'un alt yapısındaki en küçük oyuncunun kılına değişmem.
Alanyaspor böyle oyuncuları aldığı için değil, gönderdiği için başarılıdır.
Osmanlıspor sakin, Alanyaspor istekli ama acemiydi.